MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece, verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Sanığın, babasına karşı yağmaya teşebbüs suçunu işlediğine yönelik, şikayetçinin iddiası dışından mahkumiyet hükmü kurmaya yeterli kesin delil bulunmadığından, tebliğnamenin bir numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine; Ancak;
1) Sanığın 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a, d, 35 maddesi uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmışsa da, sanığın yağma suçundan beraatine, kasten yaralama suçundan ise mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanığın eylemi bir bütün halinde yaralama suçunu oluşturduğu halde, açılan davada dönüşen suç türüne göre hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, tek eylemden ötürü hem beraat kararı hem de mahkumiyet kararı verilerek hükümde karışıklığa neden olunması,
2) Sanığın, babası olan şikayetçiyi, silahtan sayılan bıçak ile yaralamış olması karşısında, aynı olayda birden fazla nitelikli halin ihlal edildiği gözetilerek, temel cezada alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydı ile isteme uygun BOZULMASINA, 15/01/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.