20. Hukuk Dairesi 2017/2095 E. , 2018/6640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, bir kısım davalılar vekili Av. ..., ... Tekstil İnşaat San. ve Tic. A.Ş. ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde ile özetle; davalı borçluların ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 4489, 4562 ve 4563 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki dubleks meskenlerin ve bir kısım işyerlerinin maliki olduklarını, site yönetim kurulunda aidat ödemelerinin ev sahipleri tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesine göre de ortak gider payı ve toplanacak avansın ödenmesinden kaçınılamayacağını, aidatların ödenmesi gerektiği tarihten itibaren %5 oranında gecikme tazminatı ödenmesi gerektiğini, bağımsız bölüme (107 nolu) ait ödenmeyen aidatların tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek; öncelikle davalı borçlu ..."un ... İcra Müdürlüğünün 2012/98 Esas sayılı dosyasına yaptığı yetki itirazının reddine, ... ve diğer davalı borçluların takibi durdurmaya yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına ve haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile %40 icra inkar tazminatının davalı borçlulardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; mülkiyet hakkının gereği olarak, davaya konu taşınmazda hissedar olan davalıların site yönetimince belirlenen gider ve yükümlülüklerden sorumlu oldukları, davacı vekilinin 23.02.2016 tarihli duruşma sırasındaki beyanlarına göre taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile;
1-... İcra Müdürlüğünün 2012/98 Esas sayılı takip dosyasına:
a-) Davalı borçlulardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... Tekstil İnşaat San. ve Tic. A. Ş."nin yaptıkları itirazın iptali ile davalı borçlulardan ..., ..., ..., ..., ... her biri yönünden takibin 1.056,25.- TL üzerinden,
b-) Davalı borçlulardan ... Tekstil İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden ise takibin 2.112,50.- TL üzerinden devamına,
2- a-) Davalı borçlulardan ..., ..., ..., ..., ..."un her biri yönünden hükmedilen asıl alacak tutarı olan 1.056,25.- TL’nin %20 oranındaki icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b-) Davalı borçlulardan ...Tekstil İnşaat San. ve Tic. A.Ş. yönünden hükmedilen asıl alacak tutarı olan 2.112,50.- TL’nin %20 oranındaki icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Peşin alınan 315,75 TL"den alınması gereken 216,45 TL"nin mahsubu ile bakiye 99,30 TL"nin kararın kesinleşmesine müteakip istek halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davacı tarafça bu dava için yapılan 351,35 TL harç, 227,00 TL tebligat masrafı, 3,85 TL posta masrafı, 194,40 TL keşif harcı, 25,00 TL araç masrafı, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.602,60 TL"nin kabul oranına göre 600,97 TL"sinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili, bir kısım davalılar vekili Av. ..., ... Tekstil İnşaat San ve Tic. A.Ş. ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 2017/2095 - 2018/6640 Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
1- Davalıların davanın süresinde açılmadığı yönündeki temyiz itirazları ile ilgili olarak; ... İcra Müdürlüğünün 2012/98 Esas sayılı takip dosyasına sunulan itiraz dilekçeleri alacaklı vekiline 02.11.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu tarih itibariyle itirazın iptali davasının açılabilmesi için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin son günü 04.11.2013 pazartesi günüdür. Dava dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin dava dilekçesini, 04.11.2013 tarihli olarak ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde 2013/241 Muhabere sayı ile yazı işleri müdürüne havale ettirip, yine aynı gün Türkiye ... Bankası T.A.O ...Şubesi aracılığı ile "... Mahkemeler Veznesi Hesabına", "... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/241 Muhabere dosyası/harç" açıklaması ile 35,60- TL harç yatırmış, temyiz dilekçesinde de, yeni açılan ek hizmet binasındaki yoğunluk nedeniyle adı geçen ... şubesindeki "... Mahkemeler Veznesi Hesabına" harç yatırmak zorunda kaldığını açıklamış olması karşısında, her ne kadar gerekçeli karar başlığında dava tarihi 05.11.2013 olarak yazılı ise de, davacı tarafça dava dilekçesinin havale ettirildiği ve fiilen dava harcının mahkemeler veznesine yatırıldığı 04.11.2013 tarihinde dava usulüne uygun olarak açılmış olmakla, davanın süresi içerisinde açılmadığı yönündeki davalı itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm verilmiş ise de; yapılan inceleme yetersiz ve verilen hüküm de infaza elverişli değildir. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Mahakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının, tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekir. Dava dilekçesinde; "...Davalı/borçlu ..."un ...İcra Müdürlüğünün 2012/98 Esas sayılı dosyasına yaptığı yetki itirazının reddi, ... ve diğer davalı borçluların borca itirazlarının iptali ile takibin devamı, alacağın yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınması, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile %40 icra inkar-tazminatının davalı borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi" talep edilmesine rağmen, mahkemece yukarıda anılan yasa hükmüne aykırı olarak, mahkemece "yetki itirazının reddi" ve "yasal faiz" talepleri yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması; hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.
3- Kararın "gerekçe" kısmında; "Davacı vekilinin 23.02.2016 tarihli duruşma sırasındaki beyanı göz önünde bulundurularak, taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulüne karar vermek gerektiği" şeklinde gerekçeye yönelik ifadeler kullanıldıktan sonra, "taleple bağlılık" ve "kabul" ifadeleri ile çelişecek biçimde, "hüküm" fıkrasının;
A) "3" nolu bendinde "Peşin alınan 315,75 TL"den alınması gereken 216,45 TL"nin mahsubu ile bakiye 99,30 TL"nin kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde davacı tarafa iadesine," şeklinde kabule yönelik hüküm kurulması,
B) "4" nolu bendinde, "Davacı tarafça yapılan 1.602,60 TL masrafın kabul oranına göre 600,97 TL"sinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine" şeklinde "kısmen kabul ve kısmen redde" yönelik hüküm kurulması, hüküm fıkrasının "1" nolu bendindeki, "Davanın kabulü" ifadesiyle uyumsuz olup; bu suretle, hem hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası, hem de hüküm fıkrasının bentleri arasında çelişki oluşturulmuş, infaz mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur.
4- İcra inkar tazminatı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiş olup 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı kanunun 11. maddesi ile; 67. maddenin 2. fıkrasına yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. Bu nedenle 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerine dayalı itirazın iptali davalarında asgari %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilemez, bu tarihten sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanmalıdır. Somut olayda; davacının başlattığı icra takibinin tarihi 19.09.2012 olup, dava dilekçesinde % 40 icra inkar tazminatının davalı borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edilmiş olması karşısında, anılan yasa değişikliği uyarınca, mahkemece davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi yasal zorunluluktur. Buna göre; dava dilekçesinde %40 icra inkar tazminatının 2017/2095 - 2018/6640 davalı borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine karar verilmesinin talep edilmiş olması karşısında, sonuç olarak "kısmen kabul ve kısmen red" hükmü kurulması gerekirken; hüküm fıkrasının "1" nolu bendinde "davanın kabulüne" hükmedildikten sonra, hüküm fıkrasının "2-a" bendinde; "Davalı borçlulardan ..., ...,... ..., ..."un her biri yönünden hükmedilen asıl alacak tutarı olan 1.056,25.-TL nin %20 oranındaki icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine," yine; "2-b" bendinde ise, "b-)Davalı borçlulardan ... Tekstil İnşaat San. ve Tic. A. Ş. yönünden hükmedilen asıl alacak tutarı olan 2.112,50.- TL’nin %20 oranındaki icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " şeklindeki karar ile "kısmen kabul ve kısmen red" de yönelik olarak hükme devam edilmesi, hüküm fıkrasının 1. bendindeki "davanın kabulü" kararı ile çeliştiği gibi, "gerekçe" kısmında yer alan "taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulüne karar vermek gerektiği" şeklindeki ifadeler ile de uyumsuzluk yaratmaktadır. Bu suretle, hem "gerekçe" ile "hüküm fıkrası", hem de "hüküm fıkrasının" kendi bentleri arasında çelişki oluşturulmuş, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur. Gerekçe ile hüküm fıkrasının" uyumlu olması zorunlu olduğu gibi, hüküm fıkrasının kendi bentleri arasındaki uyum da yasal bir zorunluluktur. Bu zorunluluk, hukuk güvenliği ile adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin bir sonucudur. Bu zorunluluğa aykırı hüküm kurulması bozma nedenidir.
5- Dosya kapsamında ana taşınmazın yönetim planı ve işletme projesi bulunmamakla; ilgili tapu müdürlüğünden ana taşınmazın yönetim planının ve davacı yönetimden varsa işletme projelerinin celbedilmesinden sonra, aidat ve genel giderlere ilişkin kat malikleri kurulu kararları (-hazirun listeleri, çağrı davetiyeleri, kararların kat maliklerine ve özellikle davalılara tebliğ edilme tarihini gösterir tebellüğ listesi, toplantı gündemi, bu toplantıda kullanılan oylara ve vekaletnamelere ait listeler-) ana taşınmazın yönetim planı hükümleri ve varsa işletme projesi de birlikte incelenerek, tarafların aidat yükümlülüklerinin ne zaman başladığının, kat malikleri kurulu kararlarının davalılara tebliğ edilip edilmediğinin, davalıların ödemekle yükümlü olduğu giderlere ilişkin miktarların tespiti için, kat mülkiyeti hukukundan ve mali hesaplardan anlayan bilirkişilerden tarafların ve Yargıtayın denetimine açık rapor alınması, ondan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda anılan kanuni gereklilikler dikkate alınmaksızın, eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/10/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.