16. Hukuk Dairesi 2015/21202 E. , 2018/766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, ... İlçesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak davacı adına tapuya tescili istemiyle ... ve Tüzel Kişiliği aleyhine dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa uyarınca ... Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve imar-ihya hukuki nedenlerine dayalı olarak TMK"nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, bu nitelikteki davaların, 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumunda olan ... ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Dava, 17.01.2014 tarihinde ... ile Tüzel Kişiliği hasım gösterilerek açılmıştır. 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Sakarya İli Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşturulmuş, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş olup, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Mahkemece, yargılama devam ederken yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereği ... Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiş ise de, bir diğer yasal hasım konumunda olan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davaya dahil edilmesi gerektiği gözden kaçırılmış, böylelikle taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Öte yandan, davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, imar-ihya ve zilyetliğin sürdürülüş şeklinin tespiti için dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı periyotlarda çekilmiş en az 3 stereoskopik hava fotoğrafı üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılması gerekirken uzman olmayan ziraat ve jeoloji mühendisi bilirkişiye 1971 ve 1994 yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmış, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazda imar-ihya işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmazın kullanım durumunun ne olduğunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, kendi içerisinde çelişkili olan tek kişilik ziraat ve jeoloji mühendisi bilirkişi raporuyla yetinilmiş, mahallinde yapılan keşifte isimleri bildirildiği halde taraf tanıkları dinlenilmemiş, yerel bilirkişilerin imar-ihya ve zilyetliğin sürdürülüş şekli konusundaki son derece yetersiz ve çelişkili beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, öncelikle 6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı periyotlarda çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, jeolog bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalıdır.
Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hakka istinaden kullanıldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısı ve niteliği ile imar-ihya ve zilyetlik durumunu belirtir, önceki raporların da değerlendirildiği bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın sınırında dere bulunduğu göz önünde alınarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde çekişmeli taşınmaz bölümünün incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırları ve niteliği belirlenmeli, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını ve tamamlanmış ise tamamlanma tarihini belirten rapor alınmalı, taşınmazın üzerindeki zilyetliğin durumu memleket haritası ve uydu fotoğrafları ile denetlenmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünü tüm yönleriyle gösterir yakın plan fotoğrafları çektirilerek dosyaya konulmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.