17. Hukuk Dairesi 2016/11384 E. , 2019/7186 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketinin maliklerden ... ve ..."nın ... Mah. ... Sok.No:24/D ... Sitesi C Blok Zemin Kat D:4 ... adresinde bulunan taşınmazın Geniş Kapsamlı Ev Sigorta Poliçesi ile 30/10/2012-30/10/2013 tarihleri arasında sigortaladığını, sigortalıya ait taşınmazın bina pis su gider borusunun tıkanması sonucu hasara uğradığını, müvekkili şirket tarafından ekspertiz raporu ile belirlenen hasar bedeli olan 11.298,58 TL"yi 22/05/2013 tarihinde ödediğini, TTK.nun 1472.maddesi uyarınca müvekkili sigorta şirketinin rücu hakkına sahip olduğunu, bina bağımsız bölüm maliklerinin arsa payları oranında hasar bedelini tazminle sorumlu olduğunu, davalılar hakkında Antalya 16. İcra Müdürlüğünün 2013/10732 sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptıklarını, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkili ile davacının farklı cephelerde oturduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir zarar vermesinin mümkün olmadığını, davacının kendi kusuru nedeniyle zararın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili; söz konusu hasar bedelinin site yönetiminden talep edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; zarara sebebiyet veren su giderlerinin binanın doğusu ve batısındaki daireler açısından farklı yapılmış olması nedeniyle söz konusu daireye zarar verme ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın Kat Mülkiyetinden Kaynaklanan davalardan olmadığı kanaatine varıldığından mahkemenin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, karar kesinleştiğinde ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 20/1. maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsilini içeren icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı taraf, taşınmazın bina pis su gider borusunun tıkanması sonucu hasara uğradığını, bina bağımsız bölüm maliklerinin arsa payları oranında hasar bedelini tazminle sorumlu olduğunu belirterek kat maliklerinden alacak isteminde bulunmuştur. Mahkeme tarafından, konutların bulunduğu binaya ilişkin tapu kayıtları getirtilmiş tapu kayıt örneğinden, anataşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu anlaşılmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise "kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi ana gayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davalı daireleri ile davacıya sigortalı dairenin bulunduğu binada kat mülkiyetine geçilip geçilmediğinin ilgili tapu müdürlüğünden sorulup kayıtların getirtilmesi; davaya konu hasar tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçildiğinin tespiti halinde, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklandığının gözetilmesi; yapılacak araştırmada, kat mülkiyetine geçilmediğinin saptanması halinde ise, KMK"nun 17/3. maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması üçte ikilik kullanımın olmaması halinde ise ihtilafa Asliye Hukuk Mahkemesi bakması gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.