17. Hukuk Dairesi 2016/13692 E. , 2019/7202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’nın maliki olduğu, diğer davalı ...’un sevk ve idaresindeki traktörün, davacıların annesi ...’ya çarpması sonucu 28/05/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, müvekkillerinin anneleri olan ...’nın hayatını kaybettiğini, ...’nın ölümü ile birlikte davacılar olan çocuklarının maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir davacı için 500,00’er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 10.000,00’er TL olmak manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, ceza yargılaması sonucunda, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi ve Karayolları Genel Müdürlüğünün uzman heyetleri tarafından düzenlenen raporlara göre kusuru bulunmadığından hakkında beraat kararı verildiğini, beraat kararının hukuk mahkemesini bağlayacağını, beyanla davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı ... yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davacı ... yönünden kabulü ile; 2.235,25 TL maddi tazminatın davalı ... poliçe limiti olan 60.000,00 TL dahilinde sorumlu olmak üzere tüm davalılardan kaza tarihi olan 28/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... "e ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine, manevi tazminat davasının reddine dair verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalılara ait araçların karıştığı kazada, davalılardan ...’un sevk ve idaresindeki traktörün yolda yürümekte olan ...’ya çarpması sonucu, ...’nın ölmesi nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan, 30.04.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi"nin raporunda, davalı ... mirasçılarına ait traktörde rot çıkması şeklinde teknik bir arıza meydana gelmesi nedeniyle kazanın meydana geldiği, oluşan teknik arızanın, zararlı sonucun oluşmasında %100 oranında ve asli müessir olduğu belirtilmiş; mahkemece de, kazaya karışan araç sürücüsüne kusur yüklenilemeyeceği gerekçesiyle manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK"nun 85/1. maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenen ölmesi veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteninin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlemesine; aynı yasanın 86/1. maddesinde ise; işletenin, mücbir sebebten veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurundan, zararlı sonucun ileri geldiğini ispat etmesi şartıyla sorumluluktan kurtulacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
İşleten, aracın trafiğe elverişli bir biçimde çıkarılmasını ve yeterli bakımının yapılmasını sağlamalıdır. Frenin veya lastiğin patlaması, rotun çıkması gibi teknik arızalar, yasanın öngördüğü anlamda mücbir sebep olarak nitelendirilemez. Araçta teknik arıza olması, mücbir sebep değil umulmayan hal olarak kabul edilebilir. Çünkü genellikle bu nitelikteki teknik arızaları önlemek ve karşı koymak mümkündür. Eğer karşı konulamıyorsa o işletme konusunda bir eksiklik hatta düzensizlik, bozukluk var ya da o konuda gerekli dikkat ve özen noksan demektir. Kusurun söz konusu olduğu hallerde, mücbir sebepten söz edilemez. İşleten kusurlu bulunmasa da araçtaki bozukluğun neden olduğu kaza sonucu oluşan zarardan sorumlu olacaktır.
Somut olaya bakıldığında; davalı ... mirasçılarına ait araç sürücüsü diğer davalı ...’un, traktörün rot başının çıkması nedeniyle, aracın kontrolünü kaybetmesi sonucu kazanın meydana geldiği görülmektedir. Davalı araç sürücüsü ... hakkında kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminattan sorumlu tutulmamasında isabetsizlik görülmemekle birlikte, ifade olunan bu hususları da detaylı biçimde irdeleyen 30.04.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna ve davalı ... mirasçılarının sorumluluktan kurtulmasını gerektirir hallerin mevcut olmamasına rağmen, işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, işleten sıfatıyla davalı konumunda bulunan malik ... mirasçılarının kusursuz sorumluluk (tehlike sorumluluğu) ilkelerine göre oluşan zarardan sorumlu olduğu ayrıca işletme kusurununda olduğu gözetilmeden mahkemece aracın maliki ... mirasçıları yönünden davacıların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; mahkeme gerekçesinde yer alan “sanık ...’ın asli kusurlu, müteveffa sürücü ...’in ise tali kusurlu olduğu bildirilmiş olduğu netice olarak sanık ...’ın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek suçundan cezalandırılmasına dair karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.” ibarelerinin dava ile ilgisi bulunmadığı anlaşılmış olup, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.