17. Hukuk Dairesi 2016/13782 E. , 2019/7203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ölüm nedeniyle açılan destekten yoksun kalama tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların müşterek murisleri olan ...’in, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarpması neticesinde nedeniyle 28/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL defin gideri, 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların destekten yoksun kalma taleplerinin kabulü ile davacı anne ... için 29.728,00 TL, davacı baba ... için 27.326,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine,defin masrafları ile ilgili olarak 240,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,dair verilen karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağına göre;kazanın oluşumunda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün tali ve %20 oranında kusurlu,mütevefa yaya ...’in asli ve %80 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Kazada vefat eden destek ...’in kızı ... tarafından Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/129 esas sayılı dosyası üzerinden açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava sırasında, mahkeme kararında; aynı kaza ile ilgili olarak Trafik bilirkişisi ...’den alınan 16/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda; kazanın oluşumunda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün tali ve %20 oranında kusurlu,mütevefa yaya ...’in asli ve %80 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği belirtilmiştir.
Mahkemece kusur oranlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 24.08.2015 tarihli raporda;plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve %80 oranında kusurlu,mütevefa yaya ...’in tali ve %20 oranında kusurlu belirtilmiştir.
Buna göre; aynı kazayla ilgili alınan bilirkişi raporları arasında taraflara izafe edilen kusur oranları yönünden çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece,öncelikle aynı kaza ile ilgili olarak açılan, Yumurtalık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/129 esas sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek dosya arasına alındıktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden ya da Karayolları Fen Heyeti’nden tüm dosya kapsamına göre tarafların kusur durumunun tespiti hususunda, önceki raporlar da irdelenerek, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Kabule göre de;davalıya husumet yöneltilmesine yol açan,desteğe çarparak ölümüne neden olan plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç kaza tespit tutanağına ve olay yerindeki güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen tutanaklara göre Toyota marka otomobil olduğu anlaşıldığından ve davacı tarafça aracın ticari olduğu ispatlanamadığından temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, avans faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.