Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7984
Karar No: 2018/8190
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/7984 Esas 2018/8190 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/7984 E.  ,  2018/8190 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen ... davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.03.2018 ... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’den intikal eden 6656 parsel sayılı taşınmazdaki 14 no’lu meskeni haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalının kullandığını, yapılan ihtara rağmen kullanımın devam ettiğini ileri sürerek, davalının el atmasının önlenmesini ve 7 yıldır taşınmazı kullanamamaları nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsilini istemişler, yargılama sırasında el atmanın önlenmesi isteklerinden vazgeçmişlerdir.
    Davalı, ecrimisilin zamanaşımına uğradığını, öte yandan ecrimisil şartları oluşmadığı gibi mirasbırakan ...’nin mirasçısı ... ile birlikte dava konusu meskende ikamet ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    El atmanın önlenmesi yönünden feragat nedeniyle, ecrimisil bakımından ise tüm paydaşlar tarafından birlikte dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’ Bilindiği üzere, feragat ve kabul kati hükmün hukuki neticelerini hasıl eder.
    Bu konudaki beyanın iradeyi ifsad eden sebeplerden ötürü geçersiz olduğu ileri sürülmedikçe beyan sahibini bağlar. O halde, mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından feragat nedeniyle ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; elatmanın önlenmesi davalarında ecrimisil de istenilmişse, haksız işgalcinin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan kâr olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil bölünebilir nitelik taşıdığından terekedeki ortaklığı oluşturan her bir ortağın kendi payı oranında ecrimisil istemesine yasal bir mani bulunmamaktadır. Nitekim gerek yargısal uygulamalar, gerekse öğretide anılan bu ilke kural olarak benimsenmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, ecrimisil isteği yönünden gerekli araştırma, inceleme ve soruşturmanın yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrisimil bakımından ise davanın kısmen kabulü ile ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için davacıların miras payına isabet eden 23.730,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davalının temyiz başvuru dilekçesi davacılar vekiline 19.03.2015 tarihinde tebliğ edildiğine ve davacılar vekili UYAP üzerinden 03.04.2015 tarihinde katılma yoluyla hükmü temyiz ettiğine göre, katılma yoluyla temyizin 186 sayılı HUMK’nın 433/2. maddesi uyarınca (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 10 günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığı gözetilerek davacılar vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin süreden reddine.
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Mirasbırakan ...’nin, davalı ...’den olma kızı dava dışı ... Yeneroğlu mirasçı olup, davalı ..., kızı ...’ya teb’an çekişmeli 14 no’lu meskeni kullanmaktadır. O halde, uyuşmazlığın paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğu açıktır.
    Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (... gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen..., ... yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işg... h...nde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Öte yandan; elbirliği veya paylı mülkiyette paydaşlar arasında bir şeyden kullanma yoluyla yararlanma 11.03.1950 tarih ve 11/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca semere mefhumuna girmediğinden hukuki semere sayılmaz. Ecrimisil talep edebilmek için yararlanma isteğinin kullanana iletilmesi ve yararlanmasının engellenmesi gerektiği Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları ile de sabittir.
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Somut olaya gelince, davacılardan ..., ... ve ...’in ... 12. Noterliği’nin 13.12.2002 tarih ve 22370 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile dava konusu 14 no’lu meskeni tahliye etmesini davalı ...’den istedikleri, davalı ...’in anılan ihtarnameyi cevap dilekçesinde kabul ettiği, davacılar ..., ... ve ...’in davalı ...’i intifadan men ettikleri, ne var ki diğer davacıların davalı ...’i intifadan men ettiklerine dair dosya kapsamında herhangi bir delilin bulunmadığı anlaşılmıştır.
    O halde, ihtarnamede yer almayan davacılar ..., ... ve ... yönünden intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek anılan davacılar yönünden davanın reddinin gerekeceği kuşkusuzdur.
    Yukarıda açıklandığı üzere ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Davalı taraf, cevap dilekçesi ile süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
    Ne var ki, mahkemece zamanaşımı def’i dikkate alınmaksızın hatalı olarak dava tarihinden geriye dönük yedi yıllık dönem için hesaplanan ecrimisile hükmedilmiştir.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde; ‘’ Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, tar aflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. ‘’ amir hükmüne yer verilmiştir.
    Eldeki davada ise, mahkemece kurulan hükümde davacılardan her birinin hangi miktarda ecrimisile hak kazandığı belirtilmediğinden hükmün infazda tereddüte yol açacağı açıktır.
    Hal böyle olunca, davacılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi ve davalının zamanaşımı def’i dikkate alınarak dava tarihinden geri dönük beş yıllık dönem için davacılar ..., ... ve ... yönünden ayrı ayrı hesaplanacak ecrimisile ( miras paylarına isabet eden ) hükmedilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşı temyiz eden ve duruşmaya katılmayan davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi