7. Hukuk Dairesi 2014/5828 E. , 2014/10540 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Samsun 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 30/12/2013
Numarası : 2013/215-2013/818
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin meydana gelen iş (trafik) kazası gerekçe gösterilerek son verildiğini, hiçbir kusurun kendisine izafe edilemeyeceğinin ve davalının da kayda değer ve karşılanmamış hiçbir zararının söz konusu olmadığı bir kaza meydana geldiğini ve davalı kurumun disiplin kurulu tarafından taksirle meydana gelen ve bir kişinin hafif yaralanmasıyla neticelenen kaza gerekçe yapılarak iş aktine son verildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının makinist olarak çalıştığını ve iş aktinin haklı nedenle feshedildiğini, meydana gelen kazada davacının hakimiyetindeki tramvayın çarpması sonucu yol ve binalar bakım ekibinde görevli bir başka işçinin yaralandığını, ayrıca tramvayda 797,09 TL zarar oluştuğunu, davacının oluşan kazaya ve kaza sonucu oluşan zarara kendi tam kusuru ile sebebiyet verdiğinin anlaşılması nedeniyle 4857 sayılı Kanunun 25/2-ı bendi gereğince haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, meydana gelen zararın davacının 30 günlük ücretinden az olduğu, bilirkişinin takdir ettiği işçiye atfı kabil kusur oranının da olayla örtüşmediği gibi doğru da olmadığı, sirkülasyonun yoğun olduğu saatte eğriliğin ve kör noktaların çok olduğu raylı sistem güzergahında bu şekilde diğer personellerle kontrol yapmanın kazalara davetiye çıkaracağı hususunun açık olduğu gibi sinyalizasyon probleminin de işverence bilinmesine ramğen giderilemediği, çarpma noktasının kıvrılma ve eğim nedeniyle şoför tarafından görülmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davacının açtığı davasında haklı olduğu anlaşıldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.
İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
Dosya içeriğine göre davacı, davalı işyerinde makinist olarak tramvay kullanmaktadır. Olay günü kullandığı tramvayın, raylarda yürüyerek hat kontrolü yapan başka bir işçiye çarpması neticesinde bu işçinin yaralanması ve tramvayda hasar meydana gelmesi gerekeleriyle feshedilmiştir.
Davacıya ait özlük dosyası incelendiğinde 13.09.2011 tarihinde ilk makastan geçiş yapmayarak Hat 1 Gar istasyonuna giriş yaptığından uyarı cezası ile cezalandırıldığı; 14.12.2012 tarihinde ise yapılan kontrollerde prosedür ve talimatlara uyulmadığının tespit edilmesi nedeniyle yazılı olarak ihtar ile cezalandırıldığı da görülmüştür.
Feshe konu olan olay ile ilgili olarak davacı savunmasında," araç telsizinin çalışmadığını, el telsizinin de hat üzerinde belirli bölgelerde çekmediğini, bu nedenle trafik kontrol merkezinin hattaki çalışma anonsunun kendisine ulaşmadığını, hatta çalışma olduğuna dair uyarıcı levha vb metaryellerin bulunmadığını, hat üzerinde bakım görevlilerinin çalışma yaptığını gördüğünü, treni frenleme konumuna aldığını, fakat üzücü olayın meydana geldiğini, kaza mahalinde durup aynadan yaralı personelin hat dışarısında olduğunu gördüğünü ve yolcuları istasyona getirdiğini, güvenlik görevlisi ile birlikte olay mahalline intikal ettiğini ve ambulans istediğini" beyan ettiği görülmüştür.
Gerek davacının alınan savunmasında ve gerekse dosya kapsamından kazadan sonra davacının işverene bu yönde bir bilgilendirmeyi hemen yapmadığı, istasyona varıp yolcuları indirince bilgilendirme yaptığı görülmüştür.
Yine davalı işveren tarafından olaydan hemen sonra yaptırılan incelemeler neticesinde kabin içerisinde mobil telsiz ile test yapıldığı ve bu test sonucunda trenlere yapılan tüm anonsların makinist tarafından duyulduğunun teyit edildiği, Teknik Komisyon Raporunda olayın oluş şeklinin ayrıntılı olarak belirtildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca yapılan Savcılık soruşturmasında yaralanan işçinin şikayetçi olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda, davalı işverenin, daha önce çaycı olarak işe alınan davacı işçiyi makinist olarak işe başlatması, özlük dosyasında daha önce iki kez disiplin cezası aldığı halde, eğitime tabi tutup gerekli donanıma sahip oluncaya kadar aktif görevlendirme yapılmaması gerekirken bu yönde tedbirler almadığı, özellikle sinyalizasyon noktasındaki aksaklıkların işverence bilinmesine rağmen yürüyerek hat kontrolünün yaptırılmış olması gibi eksik hususlar nedeniyle kusurlu olduğu kabul etmekle birlikte, olay ile ilgili teknik komisyon raporu, anonsun duyulduğuna dair incelemeye dair tespitler, davacının yazılı savunmaları, Savcılık soruşturması, tanıkların yazılı ve sözlü beyanları ve tüm dosya kapsamından mahkemece, iş sözleşmesinin 4857 sayılı Yasanın 25/2-ı bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı yönündeki tespitleri yerindedir. Ancak yapılan işin niteliği gereği çalışan işçinin özen yükümlülüğünün ağırlaştırılmış olduğu, buna rağmen davacının işini düzgün ve kurallara uygun şekilde yapmadığı, daha önce bu yönde iki kez uyarılmasına rağmen olay günü de bir başka işçiye çarpmak suretiyle yaralanmasına neden olduğu, davacının davranışlarının kusur olarak değerlendirildiği ve iş sözlemesinin davranışa dayalı olarak feshi için kusurun da yeterli olduğu, kastın bulunmasının zorunlu olmadığı ve bu hali ile tutum ve davranışlarının haklı neden boyutunda olmamakla birlikte geçerli neden olarak kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
Mahkemece, feshin haklı ya da geçerli olup olmadığı tartışılmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olduğu gibi işçinin tutum ve davranışları ile iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshine neden olduğu somut olayda davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 25,20 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL= 1,00 TL harın davacıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri 125,00 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.