MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro çalışmaları sırasında, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 263 ada 1 parsel 10302 m2 yüzölçümü ve ... vasfı ile Hazine adına tespit edilerek askı ilanına alınmıştır.
... köyü 125 ada 1 parsel ise 23540 m2 yüzölçümü ve 1 katlı kargir ev ve fındık bahçesi niteliği ile senetsizden davalı ... adına, 116 ada 26 parsel sayılı taşınmaz ise 251 m2 yüzölçümü ve çeşme ve arsa vasfı ile ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi ana dosyada kısmi ilan süresinde açtığı dava ile 263 ada 1 sayılı parselin ... olarak tespit edildiğini, bu parsele sınır olan ve ekli krokide gösterilen kısımların da 263 ada 1 ... parseli içinde olması gerektiğini belirterek Hazineye karşı dava açmış, yargılama sırasında dava edilen parsellerin 125 ada 1 ve 116 ada 26 parseller olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen 2008/753 E. - 2010/319 K. sayılı dosyada davacı ... Yönetimi genel ilan süresi içinde, 20/06/2008 tarihinde; 125 ada 1 parselin davalı adına yapılan tespitinin doğru olmadığını, parselin ... sayılan yerlerden olması nedeniyle, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın ... vasfında Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, dosyaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece birleşen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu; davacının davasının reddine;
... ili ... ilçesi ... köyü ... mevkiinde bulunan 116 ada 26 nolu parsel, aynı yer 125 ada 1 parsel, aynı yer 263 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel ... alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de; delillerin değerlendirilmesinde hata edilmiştir. Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafında kısmen yeşil kısmen açık alanda olduğu, yeşil ... vasfında olan kısımların 6831 sayılı Kanunun 1-g maddesi gereğince ... olmadığı belirtilmişse de; bu kanun hükmü bilirkişilerce yanlış değerlendirilmiş, mahkemece de, bilirkişi raporunda yazan bu gerekçe ile taşınmazların ... vasfında olmadığına değinilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 1-g maddesinde; “... sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler, ... sayılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu maddeye göre, sahipli araziden kasıt tapulu arazidir. Çekişmeli taşınmazlar, 2018/1819 - 2018/6733
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tesbit edilmiş olup, 6831 sayılı Kanunun 1-g maddesi kapsamında değerlendirilmesi için davalılar adına bir tapu kaydı bulunmamaktadır. Somut olayda taşınmazlar tapu kaydına dayalı olarak tespit edilmediğinden ve yargılama sırasında davalılar tarafından bir tapu kaydına dayanılmadığından 6831 sayılı Kanunun 1-g maddesinin somut durumda uygulanma olanağı yoktur.
Ayrıca keşfe katılan ziraat bilirkişi raporunda; taşınmazlardan 125 ada 1 parselde kısmen ... ağaçları kısmen çayırlık ve kısmen de fındık bahçesi olduğu belirtilmiş olmasına rağmen ağaçların yaşları ve dağılımları taşınmazın hangi kısmında bulundukları ve kapalılık oluşturup oluşturmadıkları belirtilmemiştir.
Açıklanan sebeplerle; mahkemece daha önceki bilirkişiler dışında halen... ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi, bir ziraatçı bilirkişi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin eski tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E. K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın fiilen ... olan kısımları ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafında yeşil-kapalı olan kısımlarının krokilerde gösterilmesi sağlanmalı, hava fotoğrafı üzerinde stereoskopik inceleme yapılarak taşınmazların üzerinde bulunan ağaçların yaşları, cinsleri, dağılımlarını bildirdikleri rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; 263 ada 1 sayılı taşınmaz ... vasfı ile Hazine adına tespit edildiğine ve ... Yönetimi tarafından bu taşınmazın çevresinde bulunan 125 ada 1 ve 116 ada 26 parsellerin ... alanı dışında bırakılması nedeni ile 125 ada 1 ve 116 ada 26 parseller dava edildiğine göre, dava konusu olmayan 263 ada1 sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanak aslının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.