7. Ceza Dairesi 2019/1923 E. , 2020/2519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ... ’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
1. 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesinin, aynı maddenin 1. fıkrası ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sonradan yürürlüğe giren kanunun lehe hükümler içermesi halinde uygulanacağı, lehe hüküm içermemesi halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe hükümler içermeyen 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
2. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II) Sanık ...’ın temyiz talebinin incelenmesinde;
1. 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesinin, aynı maddenin 1. fıkrası ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sonradan yürürlüğe giren kanunun lehe hükümler içermesi halinde uygulanacağı, lehe hüküm içermemesi halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe hükümler içermeyen 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
2. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin ilgili fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III) Sanıklar ... ve ...’in temyiz talebinin incelenmesinde;
1. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiği hususu belirtildiği dikkate alınarak;
İncelemeye konu Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/453 esas sayılı bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 26.12.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 08.01.2014; Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin bu dosyayla birleştirilen 2018/491 karar sayılı dosyasında sanıklara atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 15.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.04.2014 olduğu;
Dairemizin 20.03.2018 tarihli ve 2015/5800 esas, 2018/3124 karar sayılı ilamıyla her iki dosyadaki “sanıkların eylemleri nedeniyle sanıklar hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, yerel mahkemesince bozmaya uyularak her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra “sanıkların eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlemedikleri, her iki olayın ayrı zamanda ve ayrı amaçla işlendiği, bir kısım sanıkların farklı olduğu, her iki olay için farklı tutanakların tutulup kastın yenilendiği” gerekçesiyle 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ve iki ayrı eylem nedeniyle iki kez 5607 sayılı Yasa uyarınca sanıkların cezalandırılmasına karar verilmesi, direnme niteliğinde olmayıp eylemli uyma niteliğinde olduğu kabul edilerek temyiz incelemesi yapılmış; Bozma üzerine yerel mahkemece, TCK"nun 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek sanıklar hakkında her iki eylem için ayrı ayrı cezaya hükmedilmiş ise de, yukarıda belirtilen ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararı uyarınca, tek suç işleme kararı kapsamında 41 gün gibi kısa aralıkla iki kez 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinde düzenlenen suçu işlemesi, hukuki kesintinin soruşturma aşamasında ifade alınmasıyla değil iddianame düzenlenmesiyle gerçekleşecek olması, işlemiş olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden, aynı suç işleme kararıyla hukuki kesinti gerçekleşmeden yeniden suç işleyen sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine, her bir eylemleri ayrı suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini;
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.