3. Hukuk Dairesi 2016/20964 E. , 2018/3021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı (karşı davacı) vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 27.03.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı-k.davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı-k.davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; banka müfettişlerince ... Şubesine yapılan soruşturmada, servis yetkilisi ...imzası ile müşterilere ait hesaplardan fişlerle çıkış yapıldığı ve zimmetine para geçirildiğinin belirlendiği,servis yetkilisi..."in 26/05/2006 tarihli ifadesinde usulsüz işlemleri ikrar ettiği ve olayın ortaya çıkmasından dolayı duyduğu endişe nedeniyle davalının 1405679-5001/5002 nolu hesaplarına fazladan toplam 32.160,00 TL yatırdığını, davacı banka tarafından fazla ödenen paraların iadesi için davalıya 04/08/2006 tarih 367 sayılı iadeli mektup gönderildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının 01/09/2006 tarihi itibari ile davalıdan 32.160,00 TL fazla ödenen para ve 2.412,00 TL faiz ile 121 TL ... olmak üzere toplam 34.693,00 TL alacağı olduğunu ileri sürerek söz konusu bedelin 01/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-Karşı davacı ...; T.C. ... Bankası ... Şubesindeki 1405679/5001-5002 nolu vadesiz mevduat hesaplarının ... ve Emekli Sandığına ait eczane ve ilaç bedelleri ile ilgili ödemelerin yapıldığı ve takip edildiği hesap olduğunu, davalı ve eşi ..."in para çekmek için 16/05/2006 tarihinde T.C ... Bankası ... Şubesinde gittiğini ve 1405679/5001-5002 nolu hesaplara ait hesap ekstrelerinin servis yetkilisi ..."den talep edildiğini, yapılan incelemede 12/05/2006 tarihinde hesabından
7.000 TL bilgisi olmadan çekildiğini, ayrıca bankadaki hesaplarına bloke konulduğunu gördüğünü, servis yetkilisi ...ve hesabında yapılan usulsüzlükleri Bankanın 3.Bölge Başkanlığına 17/05/2006 tarih 58 sayılı dilekçe ile bildirdiğini, bunun üzerine banka müfettişlerince servis yetkilisinin yaptığı usulsüzlüklerin tespit edildiğini, davalıya ödeme yapıldığına ilişkin dekontlardaki imzaların kendisine veya eşine ait olmadığını, imza incelemesi yapılması taleplerinin bankaca kabul edilmediğini, davacı bankaya borçlu olmadığı gibi 8.710 TL alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini talep dilemiş, karşı davasında ise; zimmetine para geçiren servis yetkilisi nedeniyle zarar gördüğünü, davacı banka tarafından 17/05/2006 tarihinde hesaplarına bloke konulduğunu, hesabında bulunan parasını kullanma yetkisinin elinden alındığını, davacı bankadan 8.710 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek söz konusu alacağının 25/08/2006 tarihinden itibaren en yüksek faizi ile davalı -karşı davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; Adli Tıp Kurumu raporu ile müşteriye atfen atılan imzaların ..."in eli ürünü olduğu, inceleme konusu diğer dekontlardaki imzaların davalının eşi ..."in eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bilirkişi kurulu raporu ile davalıya fazla yatan miktarın 32.160,00 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulü ile 32.160,00 TL asıl alacak ve 2.412,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.572,00 TL"nin 32.160,00 TL"sine 01/09/2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı tarafın ... talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Taraflar arasında, davalı-karşı davacının hesaplarına yatan veya çekilen paralar hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık çekilen paraların davalı-karşı davacı tarafından çekilip çekilmediği, hesaptan çekilen paralara ait dekontlar üzerindeki imzalarındavalı-karşı davacıya ait olup olmadığı hususundadır.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Davalı-karşı davacının hesabından çekilen paralara ait dekontlar üzerindeki imzaların davalı-karşı davacıya ait olup olmadığı hususunda mahkemece Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış, raporda banka servis yetkilisi ...tarafından düzenlenmiş "PEREN" kodu taşıyan 59 adet dekont inceleme konusu yapılmış, davalının eşi ... tarafından kabul edilmeyen 11 adet dekontdaki imzalar mukayese dışı tutularak, 22 adet dekonttaki imzanın davalının eli ürünü olduğu , inceleme konusu diğer dekonttaki imzaların davalının eşinin eli ürünü olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı- Karşı davacı, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda hangi dekontlar üzerinde inceleme yapıldığının belli olmadığını, sadece "PEREN" kodu taşıyan dekontların incelendiğini, oysa dosya içerisinde bulunan dekontların bazılarının "PE" kodu ile imzalandığı, diğer bir kısmının ise başka banka memurları tarafından imzalandığını, iş bu dekontlardaki imzalarında davalı veya eşine ait olmadığını, bazı dekontlardaki imzaların çıplak gözle bile davalı-karşı davacıya ait olmadığının görülebileceğini belirterek bilirkişi raporuna gerekçelerinide göstererek itiraz etmiş, yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmiş, ancak mahkemece, itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı- karşı davacının iki ayrı hesabından, eşininde verilen vekaletnameye istinaden para çekme yetkisi bulunduğu da gözetilerek, hesaplardan çekilen paralara ilişkin tüm dekontların incelenerek, ceza dosyasındaki belge ve bilgiler değerlendirilerek, dekontlardaki imzaların davalı veya eşi ..."e ait olup olmadığının tespitine ilişkin, davalı-karşı davacının itirazlarını da karşılayacak şekilde, taraf ve yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.