21. Hukuk Dairesi 2016/7907 E. , 2017/8403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı, dahili davalılar ve feri müdahil Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde askerlikte geçen süreler dışlanmak suretiyle 01.08.1992-12.08.2013 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazıldığı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinde ihtilaf konusu dönem içerisinde 01.09.1996-06.09.2013 tarihleri arasında davalı işyerine ait muhtelif sicil no lu işyerlerince kesintili olarak davacı adına Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerinin 1004417 s.s. no lu işyerinin 25.03.1995 tarihinde Kanun kapsamına alınmış olduğu, davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin ise 01.03.1995 tarihinde ticaret siciline tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı işyerinin ticaret siciline tescil tarihi olan 01.03.1995 tarihinden öncesinde de faal ve Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte olup olmadığı hususu aydınlatılmadan Mahkemece bu tarih öncesinde de hizmet tespiti isteminin kabulüne dair hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalı işyerinin ticaret siciline tescil tarihi olan 01.03.1995 tarihinden öncesinde de faal ve Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte olup olmadığını işyerine ait vergi kaydı, elektrik, su abonelik kaydı ve faturaları ile araştırmak, ilgili ticaret odası, belediye ve kolluk aracılığıyla davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek ve gerektiğinde araştırmayı genişleterek toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ve davalı ... ve davalı şirket vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ve dahili davalılara iadesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.