Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10554
Karar No: 2018/3024
Karar Tarihi: 27.03.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/10554 Esas 2018/3024 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/10554 E.  ,  2018/3024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın .bir kısım davalılar yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine, bir kısım davalılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 27.03.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalı ... vekili Av... ile davalı ... vekili Av.... ve davalı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asil ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ..."in ... 25. Noterliğinin 10.09.1999 Tarih ve ... Yevmiye No.lu vasiyetnamesi ile ..."da 4 adet gayrimenkulü davacıya vasiyet ettiğini, diğer mallarını ise ..., Türk Silahlı Kuvvetleri ..."na vasiyet ettiğini, ayrıca müteveffanın bu vasiyetnamesi ile davalılardan ... ve ..."na kiracısı oldukları müteveffaya ait taşınmazda ömürleri boyunca kiracı kalmaları hususunda vasiyette bulunduğunu ileri sürerek , müteveffa..."in ... 25. Noterliğinde tanzimli 10.09.1999 Tarih ve ... yevmiye nolu resmi vasiyetnamesinin aynen tenfizi ile davacıya vasiyet edilen taşınmazların vasiyet eden müteveffa... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Silahlı Kuvvetleri ...; ..."in söz konusu vasiyetnamesiyle ..."na davaya konu taşınmazlardan farklı olarak bağışlarda bulunduğunu, ..."nın mirasçı değil lehine mal vasiyet edilen konumunda olduğunu, bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini ileri sürerek tüm hakları saklı kalmak koşuluyla vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, vasiyetnamede kendilerine de mal bırakıldığını, ancak bu davada kendilerine husumet düşmeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı hazine vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... ve ...; davayla ilgili bir diyecekleri olmadığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece; davalılar ..., ..., ... yönünden davanın husumet nedeni ile reddine, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulü ile vasiyetnamenin tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.
    Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle dava ehliyeti ve taraf sıfatı kavramları üzerinde durulmalıdır:
    Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir (TMK. m.9); dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
    Taraf sıfatına gelince, bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir (Bunun, Cumhuriyet Savcısının kamu yararının bulunduğu durumlarda bazı hukuk davalarını açabilme yetkisinin bulunması gibi bazı istisnaları vardır). Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceğinden sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Eş söyleyişle sıfat, dava konusu subjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (...O halde, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açması gerekir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir (..., age., s.231-232; , ... Yargılama Hukuku, ... Dağıtım, ... 1997, s.307).
    Görülmektedir ki, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def"i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
    TMK.nun 517.maddesine göre, miras bırakan bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunabilir. Vasiyet alacaklısı kişisel (şahsi) talep hakkına sahiptir.
    Kendisine muayyen mal vasiyet edilen kişiler vasiyet edenin külli halefi olmayıp, cüz-i halefidir. Miras açıldığı zaman vasiyet edilen mal kendiliğinden vasiyet alacaklılarına geçmez.TMK."nun 600. maddesi uyarınca muayyen mal vasiyeti ile vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkına sahip olur.
    TMK"nun 600/1.maddesi " Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur" hükmünü ihtiva etmektedir. Maddede, vasiyet alacaklısının mirasçı değil, kişisel bir istem hakkına sahip olduğu ve bu hakkı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa mirasçılara karşı ileri sürebileceği düzenlenmiştir.
    Davaya konu tenfizi istenen vasiyetname incelendiğinde; vasiyetçinin vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak Türk Eğitim vakfını belirlediği görülmektedir. Bu durumda, vasiyet alacaklısı, vasiyetnamenin tenfizini TMK 600. madde gereğince, yalnızca Türk Eğitim Vakfından talep etmesi gerekirken, yasal mirasçı hazineyi de davalı göstermesi ve mahkemece de hazine hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal mirasçı hazine hakkında hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ... Hazinesine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi