23. Hukuk Dairesi 2017/1999 E. , 2017/2270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat, eksik ayıplı iş bedeli ve itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl, birleşen ve karşı davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-karşı ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı ve birleşen davada davacı ... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkili yüklenicinin inşaatı tamamladığını ve genel iskan belgesini aldığını ileri sürerek, 15 ve 18 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ve tescili, bir aylık gecikme cezasının tahsili ile davalıya ait eski evin yıkılması ve masrafları ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini; birleşen davaya karşı açtığı davada, kalan gecikme cezasının tahsilini; davalı-karşı davacı arsa sahibi vekili, asıl davaya karşı davasında, eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini; birleşen davada ise 7 numaralı bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatının tahsili için icra takibi başlattığını, davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından asıl davada, evin yıkımı, manevi tazminat ve cezai şarta ilişkin karar ile karşı davada eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsiline yönelik hükmün bozma kapsamı dışında kaldığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına; 15 numaralı bölüm yargılama sırasında devredildiğinden konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, 18 numaralı bölüm için davanın kabulü ile davacı adına tesciline; birleşen davada, itirazın kısmen iptaline; birleşen davaya karşı açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı-karşı davacı-birleşen davada davacı-karşı davalı arsa sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı-karşı davacı-birleşen davada davacı-karşı davalı arsa sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, taraflar arasındaki 22.10.2003 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmede, yüklenicinin, genel iskân belgesi aldığında kalan son bağımsız bölüm tapusunu isteyebileceği kararlaştırılmıştır. Asıl davada, davacı yüklenici 10.08.2005 tarihli genel iskân belgesini aldığını belirterek, iki adet dairenin tapusunun devrini talep etmiş ise de; anılan belge; bir kısım bağımsız bölümleri hariç tuttuğundan genel iskân belgesi niteliğinde değildir. Esasen bu husus, mahkemece verilen ilk kararı bozan
19.12.2008 tarihli bozma ilamında da açıkça vurgulanmıştır. Bunun yanında, ilgili belediyece, 10.08.2005 günlü belgenin üzerine 07.05.2007 tarihinde, önceden hariç tutulan bağımsız bölümlerin de uygun olduğuna dair şerh düşülmüş ise de; bu işlem; ... 3. İdare Mahkemesi"nin 2009/1083 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararla, binanın genel iskân belgesi verilmesi şartlarını taşımadığı gerekçesiyle iptal edilmiş ve verilen bu karar, Danıştay denetiminden geçerek 15.05.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Açıklanan bu durum karşısında, davacı yüklenicinin, genel iskân belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirdiğinden sözedilemeyeceğinden, mahkemece, asıl davada kalan son bağımsız bölüm olan 18 numaralı bölümün tescil talebi ile, birleşen davaya açılan karşı davadaki aynı bağımsız bölüme ilişkin cezai şart talebinin reddi yerine; İdare Mahkemesi kararının, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin kullanımına engel teşkil etmediği böylece yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği gerekçesiyle anılan taleplerin kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, birleşen davada, davacı arsa sahibi, 7 numaralı bağımsız bölümün geç teslim edildiği iddiasıyla teslimi gereken 22.07.2005 tarihi ila dairenin fiilen teslim edildiğini bildirdiği 12.02.2007 tarihi arasındaki dönem için gecikme tazminatının tahsili için başlattığı takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiş; mahkemece, 22.07.2005 tarihinden genel iskân belgesi olarak kabul ettiği 10.08.2005 tarihine kadar işleyen gecikme tazminatı için itirazın kabulüne karar verilmiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere, anılan belge genel iskân belgesi niteliğinde olmadığından dairenin arsa sahibine fiilen teslim edildiği tarihin, dosyadaki bilgi ve beyanlardan belirlenerek, belirlenen bu tarihe kadar gecikme tazminatının hesaplanıp, buna göre birleşen davadaki talep için bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
İzah edilen nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davacı-birleşen davada davacı-karşı davalı arsa sahibi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz talebinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2017
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.