9. Hukuk Dairesi 2016/3136 E. , 2017/21816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, borçlu olmadığının tespiti ile icra takibine yapılan itirazın iptali ve davalıların % 20 haksız icra tazminatına hükmedilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davalılardan ... Gıda Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. avukatı tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/12/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... Gıda Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 14.10.2002-26.12.2009 tarihleri arasında davalı Şirkete ait un fabrikasında kamyon şoförü olarak çalıştığını, davalının müvekkilini hiçbir haklı nedene dayanmaksızın işten çıkardığını, bu nedenle davalı şirket aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/23 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını, yapılan yargılama sonunda müvekkilinin haklı görüldüğünü ve işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını, Mahkeme ilamına istinaden davalı şirket aleyhine ... 13.İcra Müdürlüğü’nün 2012/16039 esas sayılı takip dosyası ile 02.08.2012 tarihinden toplam 33.636,97 TL icra takibi başlatıldığını, icra emrinin davalı Şirket vekiline tebliğ edilmesinden sonra davalı şirket yöneticilerinin müvekkilin mahkeme kararı ile hak etmiş olduğu işçilik alacaklarının önüne geçmek amacıyla, ... 18. İcra Müdürlüğü’nün 2012/21823 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takip dosyasından müvekkilinin alacaklı olduğu ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2012/16039 esas sayılı dosyasındaki alacağına 22.01.2013 tarihinde haciz koydurulduğunu iddia ederek müvekkilinin ... 18.İcra Müdürlüğünün 2012/21823 E.sayılı dosyası ile takibe konulan 35.000 TL lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, davalıların % 20 haksız icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkili Şirket merkezinin .../..."de olup aleyhine açılan davada yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğundan ... İş Mahkemesi’nin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkili Şirket aleyhine açılan menfi tespit davasında husumet itirazında bulunduklarını, bu davanın tarafı ve hasmı olmadığını, davacı vekilinin müvekkilinin üçüncü şahıs ..."e olan borcundan kurtarmak için açtığı bu davada müvekkili şirketi hasım göstermesinin usulsüz, haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın yetki, görev ve husumet yönünden reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın kambiyo hukukuna dayandığını, TTK ve HMK"ya göre senede dayalı menfi tespit davalarının mutlak ticari davalar olup görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu bu nedenle davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacının takibe konu senedin iş ilişkisi çerçevesinde teminat olarak alındığını beyan etmesine rağmen gerek iş ilişkisi sürecinde gerekse de işçi alacakları için dava açtığı süre boyunca bu konuyu dile getirmediğini ve bu yönde hiçbir yasal girişimde bulunmadığını, bunun da davacının kötüniyetle hareket ettiğinin göstergesi olduğunu, ayrıca senet içeriğine karşı hiçbir yazılı delil ileri sürülmediğini, diğer davalı Şirket yetkilisinin savcılık soruşturma ifadesinde durumu samimiyetle ifade ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının, davalı işveren yanında kamyon şoförü olarak çalıştığı, kendisinden işe başlarken 01.09.2009 düzenleme tarihli bono alındığı, davacı tarafından davalı şirket aleyhine Mahkememizin 2010/23 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda işçilik alacaklarının hüküm altına alındığı, ... 13.İcra Müdürlüğünün 2012/16039 esas sayılı takip dosyası ile 02.08.2012 tarihinden toplam 33.636,97 TL icra takibi başlatıldığı, icra emrinin davalı şirket vekiline tebliğ edilmesinden sonra daha sonra alınan imzalı boş bononun 35.000,00 TL tutarlı olarak düzenlendiği, daha sonra bu senet için davalı tarafça ... 18. İcra Müdürlüğü"nün 2012/2182 esas sayılı dosyasında takibe başlandığı, davacı borçlu tedbir kararı almadığı için yargılama devam ederken cebri icra tehdidi altında takip konusu tutarı davalıya ödediği ve İİY’nin 72/6. maddesi gereğince bu davanın geri alma (= istirdat) davasına dönüştüğü; ceza dosyası içeriğindeki sanık ve tanık beyanlarına göre, bu senedin teminat senedi niteliğinde olduğu, iş hukukunda, düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilebileceği davacının davalıya kesin, belirlenebilir bir borcu olmadığı, işçiden teminat olarak alınan senet nedeniyle işçinin borcunun, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlı olduğu, işverenin zarara uğradığını ispatlayamadığı için teminat niteliğinde alınan bu senedin geçersiz olduğunun sabit olduğu, ayrıca davacı borçluyu olumsuz tespit davası açmaya ve yargılama sırasında da ödeme yapmaya zorlayan takibin tahsil edilen alacağın yeniden takibe konu edilmesi nedeniyle haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, istemi üzerine, İİY’nin 72/5. maddesi gereğince borçlunun dava nedeni ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verildiği ve haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisi oranında tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ve bu karara uygun şekilde düzenlenen HMK. nun 298/2. Maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı davasını biri Şirket biri de gerçek şahıs olmak üzere iki davalı hakkında açmış, davalı Şirkette bu davada husumet itirazında bulunmuştur.
Mahkeme karar gerekçesinde davalılar arasındaki ilişki ve sorumlulukları irdelenmemiştir. Ayrıca kısa kararda “davalıdan” tahsili şeklinde karar verilmiş iken gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 1 nolu bendinde sorumluluk şekli açıklanmaksızın “davalılardan” tahsili şeklinde karar verildiği ve diğer hüküm fıkralarında da “davalıdan” ibaresinin kullanıldığı görülmüştür.
Sonuç olarak; davalılar arasındaki ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden gerekçe taşımayan ve gerekçe/hüküm çelişkisi içeren ve infazda tereddüde yol açacak şekilde oluşturulan kararın bozulması gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı ... Gıda Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına takdir edilen 1.480.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/12/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.