1. Ceza Dairesi 2016/5510 E. , 2017/159 K.
"İçtihat Metni"Terör örgütüne yardım etmek suçundan İzmir (Kapatılan) 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/10/2008 tarihli ve 2007/305 esas, 2008/168 sayılı Kararı ile 10 yıl hapis cezasına hükümlü ...’in, bu cezasının infazı sırasında, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Mahkemenin 15/04/2015 tarihli ve 2007/305 esas, 2008/168 sayılı ek Kararını müteakip, uyarlama sonucu hükümlünün koşullu salıverme tarihinin 13/04/2015 olduğu gerekçesi ile 24/04/2015 tarihinde infazın durdurularak tahliyesini takiben, 15/04/2015 tarihli uyarlama kararının 30/04/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, hükümlü hakkında 24/04/2015 tarihinden geçerli olmak üzere koşullu salıverme kararı verilmesi talebi üzerine, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 48/4-b maddesi gereğince hükümlünün 24/04/2015 tarihinde infazı tamamlanan “1 ay süre ile bazı etkinliklerden alıkoyma” disiplin cezasının infaz tarihinden itibaren 1 ay sonra kaldırılacağı, hükümlünün ancak 24/05/2015 tarihi itibariyle “iyi halli” sayılarak koşullu salıverilebileceği gerekçesiyle hükümlünün 24/04/2015 tarihi itibariyle koşullu salıverilmesine yer olmadığına dair İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/06/2015 tarihli ve 2015/473 değişik iş sayılı Kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/06/2015 tarihli ve 2015/587 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, hükümlünün daha önce 10 yıl olan hapis cezasının lehe kanun uyarlaması sonucu 6 yıl 8 ay hapis cezasına indirildiği ve bu nedenle 24/04/2015 tarihinde infazın durdurularak tahliye edildiği, bununla birlikte aynı tarihte infazı henüz tamamlanmış olan “1 ay süre ile bazı etkinliklerden alıkoyma” disiplin cezasının yasal 1 aylık kaldırma süresi dolmamış olduğundan koşullu salıverilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, hükümlünün disiplin soruşturmasına ilişkin evrakın incelenmesinde, 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 47. maddesinde disiplin soruşturması sürelerine ilişkin olarak, 2. fıkrada disiplin soruşturmasına eylemin öğrenilmesinden itibaren en geç iki gün içinde başlanılması gerektiği, 3. fıkrada soruşturmanın en geç yedi gün içinde tamamlanması gerektiği, 4. fıkrada hükümlünün en geç üç gün içinde savunmasını yapması gerektiği ve 5. fıkrada ise disiplin cezasının en geç üç gün içinde karara bağlanması gerektiği şeklinde düzenlemeler bulunduğu, buna göre somut olayda hükümlünün diğer 67 hükümlü ile birlikte 26/09/2014 tarihinde açlık grevi yaptığına ilişkin tutanak tutulduğu ve aynı gün tüm hükümlüler hakkında disiplin soruşturmasına başlandığı, hükümlülerin savunma vermekten imtina ettiği, soruşturmanın 08/10/2014 tarihinde tamamlanıp muhakkik raporunun sunulduğu ve aynı tarihte de disiplin cezasının karara bağlandığı, bununla birlikte hükümlünün disiplin cezasına itiraz ettiği ve bu itirazın İzmir 1. İnfaz Hakimliğinin 26/02/2015 tarihli ve 2014/5834 esas, 2015/1080 sayılı Kararı ile reddedildiği ve kararın hükümlüye 20/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine hükümlünün 25/03/2015 tarihinde dilekçe vererek disiplin cezasının bir an önce infaz edilmesini talep etmesini müteakip aynı gün infazına başlanan disiplin cezasının 24/04/2015 tarihi itibari ile sona erdiği ve hükümlünün bu tarihte uyarlama sonucu infazı durdurularak tahliye edildiği cihetle, her ne kadar “1 ay süre ile bazı etkinliklerden alıkoyma” disiplin cezasının yasal 1 aylık kaldırma süresi henüz dolmamış ise de, emsal Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 08/05/2014 tarihli ve 2014/10906 esas, 2014/8784 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, hükümlünün infazının durdurularak tahliye edildiği 24/04/2015 tarihinden sonraki süreçte kötü halli olduğunu kabul etmeye imkan bulunmadığı, genel kural olarak iyi halli olduğunun kabul edilerek 5275 sayılı Kanunun 107/1. maddesine göre iyi halliliği nedeniyle koşullu salıvermeden yararlandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 30/09/2016 gün ve 94660652-105-35-3077-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/06/2015 tarihli ve 2015/587 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.