(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/21859 E. , 2020/1607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 23.09.2012 tarihinden itibaren davalı şirketler nezdinde ... şantilerinde 1.600,00 USD ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin işverenlerce 10.07.2014 tarihinde haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalıların Cevabının Özeti: Davalı ... İnş. Nak. Mad. İth. İhr. Tic. A.Ş., davacının 26.05.2014-14.07.2014 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde çalıştığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının yasal çalışma süreleri içinde çalıştırıldığını, tüm hafta tatillerini kullandığını, bayram ve genel tatil günlerinde izin kullandığını, yıllık izin alacağına hak kazanamadığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...Yapı San. ve Tic. A.Ş., davacının 04.12.2013-31.03.2014, 01.04.2014-25.05.2014 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde çalıştığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının yasal çalışma süreleri içinde çalıştırıldığını, tüm hafta tatillerini kullandığını, bayram ve genel tatil günlerinde izin kullandığını, dava dilekçesinde iddia edilen ücret miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacının hizmet süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı, 23.09.2012-10.07.2014 tarihleri arasında davalılar nezdinde çalıştığını ileri sürmüş olup; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı talebi doğrultusunda 23.09.2012-10.07.2014 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hesaplanmıştır. Ancak dosyada yer alan Hizmet Döküm Cetveline göre, davacının 06.07.2013-15.09.2013, 16.09.2013-03.12.2013 tarihleri arasında dava dışı ... İnşaat Ltd. Şti. nezdinde çalışmasının bildirildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde dava dışı ...İnşaat Ltd. Şti.’ne ilişkin şirket unvanları, ortakları, işyeri bilgileri ile ticaret sicil kayıtlarına ilişkin belgelerin bulunmadığı anlaşılmakla, gerek belirtilen bilgi ve belgelerin temini ile gerekse de bahse konu dava dışı şiketin davalı şirketler ile aralarında hukuki ilişkiyi gösterir sözleşme veya başkaca belgelerin bulunup bulunmadığı araştırılarak temin edilecek ilgili bilgi ve belgelere göre, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen hizmet süresi boyunca davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre çalışması gözüken işyerleri ile davalılar arasındaki hukuki ilişki belirlenmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.2- Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Kıdem ve ihbar tazminatına esas alınacak olan giydirilmiş ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. Somut olayda davalı işverence işyerinde günlük üç öğün yemek ve barınma yardımı yapıldığı tanık beyanlarına göre ispatlanmış ve mahkemece karara esas alınan hesap raporunda buna göre davacının yemek ve barınma yardımı aldığı kabulü ile giydirilmiş ücret belirlenmiş ise de verilen günlük üç öğün yemek ile barınma yardımı bedelinin kabulü konusunda mahkemece ilgili kuruluşlardan, işyerinin niteliği ve davacının çalışma dönemi de belirtilerek fesih tarihindeki barınma ve yemek bedelinin ne kadar olduğu araştırılmaksızın bilirkişi tarafından varsayıma dayalı tutar üzerinden giydirilmiş brüt ücretin tespiti hatalı olmuştur. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde ücretinin hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu"nun 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"un 2. maddesinde resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır. Buna göre genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan 3.5 günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan 4.5 günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü ise, 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden 1.5 gündür. 2429 sayılı Yasanın 2. maddesinde 5892 sayılı Yasayla yapılan değişiklik sonucu 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.İmzalı ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delille kanıtlaması gerekir.Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda, davacı, davalıların yurtdışındaki şantiyelerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini beyan ederek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait yurda giriş çıkış kayıtlarına göre davacının fiilen çalışmadığı süreler dışlanmak suretiyle, tanık beyanları esas alınarak davacının dini bayramlarda iki gün izin kullandığı kalan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek talep konusu alacak hesaplanmıştır. Ancak temyiz aşamasında işverence sunulan bir kısım belgelerde, Azerbaycan milli bayram ve genel tatil günlerinde de (Örneğin, 9Mayıs Zafer Günü, 28 Mayıs Cumhuriyet Günü, Nevruz Bayramı, 8 Mart Kadınlar Bayramı, 20 Yanvar Matem Günü gibi) işyerinde çalışma yapılmayacağına, bayram tatili verileceğine ilişkin ifadeler yer almaktadır. Tanıklara davacı ile birlikte yurtdışında çalıştıkları ülkelerin ulusal bayram ve genel tatillerinde çalışıp çalışmadıkları hususu ise sorulmamıştır. Mahkemece tanıklar yeniden dinlenerek, yurtdışında çalıştıkları ülkenin ulusal bayram ve genel tatillerinde çalışıp çalışmadıkları hususu sorularak, beyanlarına göre davacının yabancı ülkenin ulusal bayram ve genel tatil günlerine denk gelen günlerinde çalıştırılmadığının anlaşılması halinde, bu günlere ait çalışılmadan hak kazanılan ücret miktarının, yukarıdaki ilkelere göre belirlenen ülkemiz ulusal bayram ve genel tatillerinde çalışılarak hak kazanılan genel tatil tatil ücreti alacağından mahsubu gerekmektedir.Öte yandan, işverence sunulan kayıtlarda, ayrıca kimi günlerde de hava şartları nedeniyle çalışma yapılmayacağına ilişkin belgeler de yer almaktadır. Bu hususun da tanıklara sorulmak suretiyle, işveren tarafından sunulan kayıtlarda çalışma yapılmayacağı belirtilen günlerde işyerinde çalışma yapılıp yapılmadığı hususunun tespit edilerek, bu günlerin de fazla çalışma ve hafta tatili hesabı yapılan günlerden dışlanıp dışlanmayacağı hususu değerlendirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.