MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 231 ada 14, 246 ada 43 ve 250 ada 59 parsel sayılı taşınmazlardan irsen intikal, taksim vc kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 14 ve 59 sayılı parseller ... adına, 43 sayılı parsel ise eşit hisselerle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., taşınmazların ortak miras bırakandan intikal olup, yapılan taksim sonucunda ..."e kaldığını ileri sürerek mahkemece taksimin varlığının kabul edilmemesi halinde taşınmazlarda miras paylarının bulunduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafça, 21.11.2012 tarihli dava dilekçesinde, ortak miras bırakandan kalan taşınmazların mirasçılar arasında taksim olduğu, ilk tespitlerin taksime göre yapıldığı ancak mirasçılardan biri tarafından yapılan itiraz üzerine kadastro komisyonunca taraflar arasındaki taksime aykırı olarak tespite karar verildiği açıklanarak, dava dilekçesinde yazılı olan 13 adet taşınmazın öncelikle aralarındaki taksime göre tesciline, taksimin varlığı kabul olmazsa her bir taşınmazdaki kendi paylarının adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır. Mahkemece davaya konu (dilekçede yer alan) taşınmazlar tespit malikleri esas alınarak dosyadan tefrik edilmiş ve eldeki dosyaya kaydedilen çekişmeli 231 ada 14, 246 ada 43 ve 250 ada 59 parsel sayılı taşınmazların halihazırda talep gibi ... adına tescil edildiği, davacı tarafın gerek aktif dava ehliyetinin gerekse hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı tarafın taksim iddiası dava dilekçesinde yazılı tüm parseller hakkında olup talebin de terditli olduğu dikkate alındığında, davacı tarafın iddiası dava konusu olarak ileri sürdükleri tüm parseller hakkında ortak olup, tüm parseller yönünden taksim iddiasının bütün olarak değerlendirilmesi, bu itibarla tefrik edilen dosyalar yeniden birleştirilerek yargılama yapılması ve yargılamanın sonucuna göre davacı tarafın davada hukuki yararının bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerekirken Mahkemece dava tefrik edilmek suretiyle ve dava sebebi göz ardı edilerek yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.