3. Hukuk Dairesi 2018/807 E. , 2018/3116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil olmazsa alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılar ..., ..., ..., yönünden feragat nedeni ile reddine davalı ... İnşaat ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti, yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... İnşaat ... Sanayi ve Tic. Ltd. Şti, tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ..., ... ve ..."un malik oldukları dava konusu 1185 ada 10 parsel de kayıtlı arsa niteliğinde ki taşınmazda A ve B bloktan oluşan 20 daireli bir taşınmaz inşaatına başlandıklarını, taşınmazın kaba inşaatını bitirdikten sonra diğer davalı ... inş. .... San. Ve tic. Ltd. Şiti ile ""Daire karşılığı sıva, mantolama, alçı ve boya işleri yapılmasına ilişkin sözleşme"" akdettiklerini ve sözleşmede, işin karşılığı olarak davalı şirkete A blokta 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin tapusunu vermeyi ... ettiklerini, davacının da davalı şirketin sahibi olacağı iki adet bağımsız bölümü sözlü olarak yaptıkları anlaşma ile davalı şirketten 240.000,00 TL"ye satın alarak bedelini nakit olarak ödediğini, davalı şirket ve diğer davalılar arasında 04.11.2009 tarihli bir sözleşme imzalanarak, davalı şirketin sahibi olacağı iki adet daireyi davacıya sattığı hususunun protokol altına alındığını, inşaatın yaklaşık %95"lik bölümünün bittiği sırada davalı şirket yetkilisinin çektiği ihtarda 250.000,00 TL bedelle kendisine iki daire sattığı ancak bedellerinin ödenmediği, bu nedenle satımdan vazgeçileceğinin ihtar edildiğini, kendisinin davalı şirkete satış bedelini ödemiş olmasına rağmen tapuyu üzerine alamadığını ileri sürerek davaya konu dairelerin kendi adına hükmen tesciline bu mümkün olmadığı takdirde 04.11.2009 tarihinden itibaren ödemiş olduğu 240.000,00 TL"nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı daha sonra verdiği 15.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile; davaya konu taşınmazların el değiştirdiğini, davalılardan ..., ... ve ... ile 22.02.2013 tarihli anlaşma protokolü imzalandığını, bu protokol kapsamında davalılardan ..., ... ve ..."un 22.02.2013 tarihinde 220.000,00 TL ödeme yaptıklarını, bundan böyle bu davalılar yönünden davanın müracaata bırakılmasını talep ettiğini (Duruşmada ise bu davalılar yönünden feragat ettiğini belyan etmiştir.), diğer davalı şirket yetkilileri dava dışı ...ve ... yönüyle; bakiye kalan 20.000 TL alacağın dava dilekçesinde belirtilen 240.000 TL alacak için 04.11.2009 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, bakiye kalan 20.000TL asıl alacak için en yüksek ticari faiz ile birlikte alacağın tahsiline karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davalı şirket; davanın tarafları arasında yapılmış olan herhangi bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı gibi davacıya da herhangi bir dairenin satılmadığını, davacıdan da bu satıştan dolayı hiç bir bedel almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar; davacı ile aralarında herhangi bir satışın olmadığını, 04.11.2009 tarihli protokolün de geçerli olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalılar ..., ... ve ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davalı ... İnş. .... San. Ve Tic. Ltd. Şti yönünden davanın kabulü ile; 04.11.2009 – 22.02.2013 tarihleri arası 240.000,00 TL"nin avans faizi olan 128.845,01 TL"nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 20.000,00 TL"nin 04.11.2009 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... İnş. .... San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde; ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenme yer almaktadır. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Bu na göre; somut olayda davacı tarafından, davalının dava açılmadan evvel temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilememiştir.
O halde mahkemece; 20.000 TL bakiye alacağa dava tarihi olan 09.04.2010 tarihinden itibaren, (240.000 TL alacağın 220.000 TL"sinin yargılama sırasında ödendiği dikkate alınarak) 220.000 TL yönünden ise, yine dava tarihinden ödeme tarihi olan 22.02.2013 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihi olan 04.09.2011 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bunun yanında, mahkemece; 20.000 TL için faiz hesabı yapıldıktan sonra 240.000 TL için tekrar faiz hesabı yapılarak, bu 240.000 TL içinde 20.000 TL"nin de olduğu düşünülmeden mükerrer faize hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
3-) Kabule göre de; somut olayda, davacının tacir olmadığı ve dava konusunun da ticari iş olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; davacı tarafın avans faizi isteyemeyeceği gözetilerek asıl alacağa yasal faiz işletilmesine karar verilmemiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.