11. Ceza Dairesi 2021/2664 E. , 2021/2360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 11.09.2013 tarihli 2013/36939 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından da dava açıldığı halde bu suçtan hüküm kurulmamış ise de, Mahkemesince her zaman bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-“2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen suçun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
2-“2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a-...Metal Market İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin dışarıdan atanan şirket müdürü sanık hakkında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında şirket ortakları... ve...’nın kendisine 2008 yılında şirket işlerine ve muhasebe kayıtlarına yardımcı olması için vekaletname verdiklerini, muhasebe kayıtlarına ve faturalarla ilgili ön muhasebeye yardımcı olduğunu, haftada bir gün şirkete gelerek bu işleri yaptığını, şirket adına fatura düzenlemediğini beyan etmesi, daha sonradan ... isimli şahsın 21.05.2008 tarihinde...’nın hisselerini devralarak ortak olduğunun anlaşılması karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından; ..., ... ve ... isimli şahısların kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek, CMK’nin 48. maddesindeki çekinme hakkı hatırlatılıp sanığın savunmaları doğrultusunda tanık olarak dinlenmeleri, dosya kapsamında sadece 2008 takvim yılına ait faturaların bulunması karşısında; sanığın 2009 takvim yılında düzenlediği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, faturalardaki yazı ve imzaların sanığın ve adı geçen kişilerin eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, 2009 takvim yılında suç konusu faturaları kullanan ... Atık...Ltd. Şti. hakkında vergi tekniği raporunun dosya kapsamında bulunması karşısında; ... Haddecilik...A.Ş. ve Ferro Demircilik...Ltd. Şti. hakkında sahte fatura kullanma suçundan karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; şirket yetkililerinin CMK’nin 48. maddesindeki çekinme hakkı hatırlatılıp tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sanığın ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına iş ve işlemlerde bulunup bulunmadığının belirlenmesi, müdür sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığının, şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
b-Kabule göre de;
aa-Sanığın 2009 takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlemek şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
bb-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
09.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.