Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/574
Karar No: 2018/6824

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/574 Esas 2018/6824 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/574 E.  ,  2018/6824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 30/09/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkilllerinin murisi adına tapuda kayıtlı bulunana ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 149 ada 29 ve 31 parsel sayılı taşınmazların tapularının ... Asliye Hukuk Mahkemesince ... vasfında olduğu gerekçesi ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğinin belirterek TMK"nın 1007. maddesi uyarınca uğradıkları zararın tazmini için şimdilik fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL tazminatı dava tarihinden itibaren yasal faiziyle ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili 29/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporları doğrultusunda toplam tazminat talebini 28.176,61 TL olarak ıslah etmiş, tapu iptal tarihinden işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile;
    149 ada 29 sayılı parsel yönünden 23.299,83 Tl, 31 sayılı parsel yönünden ise 2.439,89 TL tazminatın taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 26/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 31 sayılı parsel yönünden fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından istinaf edilmiştir
    Bölge adliye mahkemesince; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/09/2016 tarih 2015/149 E. - 2016/201 K. sayılı kararında, mahkemenin, vakıa ve hukukî değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden kanuna aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
    Dosya kapsamından dava konusu ... köyü 149 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 27/1/2004 tarihinde kadastro sonucu 4641,40 m² yüzölçümü ve fındıkbahçesi vasfıyla, davacılarn murisi İskender Pedük adına, 149 ada 30 sayılı parselin ise 1431,02 m² yüzölçümü ve ağaçlık vasfıyla ... (4/8 hisse) ve arkadaşları adına tescil edildiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/115 E. - 2006/115 K. sayılı kararı ile 29 sayılı parselin, 2006/141 E. - 2006/116 K. sayılı kararı ile 31 sayılı parselin tapusun iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, her iki hükmün de 26/10/2006 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 30/09/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır
    1) Davalı Hazine vekilinin tazminata konu 149 ada 29 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden: 2017/574 - 2018/6824 İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, tapu iptal kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde eldeki dava açıldığına, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu ile değer belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davalı Hazine vekilinin tazminata konu 149 ada 31 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden ise;
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacaksa, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/03/2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29/09/2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla,taşınmazın mülkiyetinn yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih itibariyle de taşınmazın değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; Devlet ormanları özel mülkiyete konu olamayacak ise de genel arazi kadastrosu sırasında taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün davacıların murisi adına oluşturulduğu, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının tazmininin gerektiği açıktır.
    Tapusu iptal edilen taşınmazın arazi niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, hükme dayanak yapılan raporda çekişmeli parsel üzerinde yer alan ağaçların dikme olmayıp doğal yollarla oluşan ... ağaçlarının bulunduğu belirtildiği halde anılan kesimin arazi niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp net gelir metodu ile gerçek değerinin tespit edilmesi gerekirken, ... ağaçlarının kerestelik tomruk geliri ve yakacak odun geliri üzerinden m² birim fiyatının belirlenmesi bu değer üzerinden de mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    O halde, çekişmeli taşınmaz arazi niteliğinde olduğundan çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, değerlendirme tarihindeki toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra konunun uzmanı bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, taşınmazın sulu-kuru olup olmadığı, bitki örtüsü, yerleşim alanlarına uzaklıklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgelerindeki konumları gözetilerek tarla niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle tapu iptali ve tescil davasında verilen kararın kesinleştiği tarihteki gerçek değerlerinin hesaplattırılması, taşınmazın kuru ya da sulu tarım arazisi olup olmadığına göre kapitalizasyon faiz oranının belirlenmesi, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, 2017/574 - 2018/6824 muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Bu haliyle, davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulü yerine, yazılı şeklde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 149 ada 29 parsel sayılı taşınmaz bakımından ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 149 ada 31 sayılı parsel için hükmedilen tazminat bakımından bölge adliye hukuk mahkemesi kararının KALDIRILARAK yerel mahkeme kararının bu parsel yönünden BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 25/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi