Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/413
Karar No: 2018/8586
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/413 Esas 2018/8586 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/413 E.  ,  2018/8586 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...... ......’ın maliki olduğu 5461 ada 25 parsel sayılı taşınmazını 07.03.1997 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı ...’e, ......’in de 29.12.2007 tarihinde satış suretiyle davalı ...’ye temlik ettiğini, davalı ...’in, mirasbırakanın kardeşinin damadı, davalı ...’nin de mirasbırakanın kızı olup temliklerin muvazaalı ve mirastan mal kaçırma amaçlı yapıldığını ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., husumet itirazında bulunarak davanın son kayıt malikine karşı açılması gerektiğini; davalı ... ise murisin ölümüne kadar birlikte yaşadıklarını, murisin ...... iken sürekli yanında olduğunu ve tedavi giderlerini karşıladığını, tedavi giderlerinin artması sonucu çekişme konusu taşınmazın davalı ...’e satıldığını, davalı ...’in yıl başına kadar bu taşınmazda oturmasına izin verdiğini, taşınmazın manevi değerinin bulunması ve 3. kişiler eline geçmesini istemediğinden çocuklarının ve eşinin birikimleriyle ve bir kısım da borçlanarak davalı ...’ten satın aldığını, yapılan satış işlemlerinin gerçek olup muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılara yapılan temliklerin muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişme konusu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ½ miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5461 ada 25 parsel(dönüşüm sonucu 2597 ada 25 parsel ) sayılı 194 m2’lik avlulu ...... iki katlı ev vasıflı taşınmazın tamamı mirasbırakan ...... ...... adına kayıtlı iken 07/03/1997 tarihinde satış yolu ile davalı ...’e, ......’in de 29.12.1997 tarihinde satış yolu ile murisin kızı olan davalı ...’e temlik ettiği, mirasbırakanın 12.12.1998 tarihinde ölümü üzerine ½ paylarla davacı kızı ...... ile davalı kızı ......’nin mirasçı oldukları anlaşılmaktadır.

    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ...... ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK 190. madde ve TMK 6. madde gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
    Somut olay, yukarıda değinilen olgular ve açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, dinlenilen davacı tanıkları, satışın muvazaalı olduğuna dair beyanda bulunmamışlar aksine davalı tanıkları temlikin gerçek bir satış olduğunu ifade etmişlerdir.
    Diğer yandan, akitte gösterilen bedel ile saptanan gerçek bedel arasında aşırı oransızlık bulunması tek başına muvazaanın kanıtı değildir.
    Hâl böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi