3. Hukuk Dairesi 2016/13875 E. , 2018/3181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince, katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile arasında 08/08/2007 tarihli oto satış mukavelesi yaptıklarını, araç bedelini davalıya peşin olarak ödediğini ancak davalının aracın üzerindeki hacizler nedeniyle devri yapamadığını, bunun üzerine kendisine 6.500 TL değerinde bono verdiğini, bonoyu koyduğu icra takibine bir kısım ödeme yapıldığını ancak daha sonra davalının açtığı menfi tespit ve istirdat davasının kabul edildiğini ve kararın icra takibine konu edildiğini, tarafına ödeme emri gönderildiğini, davalının kötü niyetli ve haksız tutumu nedeniyle maddi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 6.500 TL tazminatın sözleşme tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; aracı davacıya teslim ettiğini, davacının satış bedelini isteyebilmesi için satışa konu aracı aldığı şekilde iade etmesi gerektiğini, ancak araç iade edildiğinde satış bedelini iade isteminin muaccel hale geleceğini, davacının araçta kendi kusuru nedeniyle oluşan hasardan dolayı sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, ... plakalı aracın davacı tarafından davalıya ihtarname tebliğ tarihi 30/10/2013 tarihine kadar olan yediemin masraflarından sorumlu olmak kaydıyla aracın teslimi koşulunda ve karşılığında, 6.500,00 TL araç satış bedelinin 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince, katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi hükmüne aykırı olarak yapılan araç satışına göre mülkiyeti verilmeyen araç için ödenen satış bedelinin tahsiline ilişkindir.
Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re"sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır.
Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar, aldıklarını sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, birbirlerine aynı anda iade ile yükümlüdürler.
Davacı ancak, haricen satın aldığı aracın davalıya iadesi koşulu ile, verdiği satış bedelini geri istemek hakkını haizdir. Ancak somut olayda, aracın adli soruşturma kapsamında yediemin otoparkına çekildiği ve davacı elinde olmadığı, davacı malik olmadığı için de kendisine teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda aracın teslimi koşulunda ve karşılığında bedelinin iadesine karar verilmesi doğru değildir.
Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “aracın teslimi koşulunda ve karşılığında” ifadesinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.