3. Hukuk Dairesi 2021/849 E. , 2021/3276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım mirasçı vekili ile tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 01.03.1994 tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, 2008 yılı Kasım ayı sonlarında taşınmazı tahliye ettiğini, temiz ve ayıpsız şekilde teslim edilen kiralananın kullanılmaz durumda bırakıldığını, ...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/89 D.İş sayılı dosyasında belirlenen hasar bedelinin tahsili için takibe geçildiğini, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacı ile aralarında herhangi bir kira sözleşmesi düzenlenmediğini, kiracılık sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı hakkındaki icra takibinin 21.750,00 TL üzerinden devamına, dair verilen hükmün, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21.10.2015 tarih ve 2014/10422 esas 2015/8748 karar sayılı ilamı ile; Davaya dayanak 01.03.1994 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesindeki imzanın davalı tarafından inkar edildiği, davacı tarafından kira sözleşmesinin aslı ibraz edilemediğinden mahkemece bu konuda inceleme yapılmadığı, davacı kiralayanın kira sözleşmesinin varlığını yazılı olarak kanıtlaması gerektiği; vergi dairesince düzenlenen yoklama fişi kira ilişkisinin varlığını ispata yeterli olmadığı, bu durumda kira ilişkisinin yazılı olarak kanıtlanamadığı ancak davacının, dava dilekçesinde sair her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayandığı belirtilerek mahkemece davacıya yemin teklif etme hakkının bulunduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın, tereke temsilcisi tarafından 18.01.2018 tarihinden itibaren takip edilmediği, bu tarih itibariyle dosyanın işlemden kaldırılması için gerekli koşulların oluştuğu, yine bu tarihten itibaren 3 aylık sürenin geçtiği gerekçesi ve HMK"nın 150. maddesi gereğince dosyanın 18.01.2018 tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına, 19.04.2018 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, bir kısım mirasçı ile tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesinin 1. fıkrasında "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir." şeklinde düzenleme mevcut olup, aynı maddenin 5. fıkrası ise "İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır." şeklindedir.
Somut olayda; tereke temsilcisi vekilinin 18.01.2018 tarihinden itibaren oturumlara katılmadığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davalı yan duruşmalara katılarak davayı takip iradesi koymuş ve davayı takip etmeyeceğine dair bir beyanda bulunmamıştır. Bu itibarla; takipsiz bırakılmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış; hükmün, bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.