Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/27063
Karar No: 2020/1619
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/27063 Esas 2020/1619 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/27063 E.  ,  2020/1619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 11.12.2012-15.07.2015 tarihlerinde davalı nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini, çalışma süresi boyunca haftaiçi 08.00-19.00, ayda iki cumartesi de 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatillerin tümünde de çalışmaya devam ettiğini, bu çalışmalarının karşılıklarının ödenmediğini, asgari geçim indirimi alacağının medeni durumuna uygun olarak ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gibi karşılığı ücret alacağının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının 28.02.2013 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından ihbar sürelerine uyulmaksızın haksız şekilde feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, cumartesi ve pazar günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.Somut olayda, davacı çalışma süresi boyunca haftaiçi 08.00-19.00, ayda iki cumartesi de 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürmüş olup; davalı ise davacının haftaiçi beş gün 08.30-12.00; 13.00-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, 10.00’da ve 15.00’da 15’er dakikalık çay molası olduğunu, cumartesi ve pazar çalışma olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının fazla çalışma yaptığını ispatlayamadığı gerekçesiyle fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmiştir. Ancak tanık beyanlarına göre davacının haftaiçi 08.00-19.00, ayda iki kere cumartesi günleri 08.00-15.00 saatleri arasında çalıştığı, gün içerisinde bir saat yemek molası ve 15’er dakikadan iki kez olmak üzere yarım saat de çay molası kullandığı, ara dinlenmenin 1,5 saat olduğu kabul edilmek suretiyle fazla çalışma süresinin tespit edilerek fazla çalışma ücreti alacağının kabul edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacağın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ve davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde çalıştığı sürelerin ve aldığı ücretlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna gerçek duruma uygun olarak yansıtılmaması, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi gerekçeleriyle işverene durumun düzeltilmesi taleplerinde bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence 15.07.2015 tarihinde feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde ihbar önellerine uyulmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın, davacı işçi tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan etmiştir. Her ne kadar mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği kabul edilmiş ise de, husumetli olmayan davacı tanığı ... beyanı ile davalı tanıklarının beyanları dikkate alındığında davacının ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle iş sözleşmesini feshettiği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesinin işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 24/2-(e) alt bendine göre haklı fesih imkanı verdiği gözetildiğinde, Mahkemece iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinin kabulü ile ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4- Öte yandan davacı vekilinin 29.12.2015 tarihli beyan dilekçesinde açıkça “Müvekkilin Temmuz ayı çalışmaları karşılığı ücret alacağı dava açıldıktan sonra ödenmiş olup konusuz kalmıştır.” açıklaması bulunduğuından, 2015 Temmuz ayı ücreti bakımından dava tarihinden sonra ödenip konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ücret alacağının kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi