Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2346
Karar No: 2018/6894
Karar Tarihi: 30.10.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2346 Esas 2018/6894 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/2346 E.  ,  2018/6894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/03/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili Av. ... ile diğer taraftan ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekilleri 11/02/2014 havale tarihli dava dilekçeleri ile vekil edenlerin tapuya güvenerek 06/06/2006 tarihinde satın aldığı ... ilçesi 119 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu sicilinde 16.668 m² olarak gösterilen yüzölçümünün yörede 2013 yılında ...tarafından yapılan kamulaştırma işlemi sırasında 12439,78 m² olduğunu öğrendiklerini, tapu sicilinin gerçek durumu yansıtmadığı ve tapu sicilinin tutulmasından Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek 4248,22 m²"lik bölüm yönünden bilirkişi incelemesi sonucu belirlenecek gerçek zararın şimdilik 100.000.-TL’sine dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Yargılama sırasında davacı vekillerince harcı yatırılmak suretiyle talep edilen tazminat miktarı 198.816,70.-TL’ye arttırılmıştır.
    Davalı Hazine zamanaşımı süresinin geçtiği, husumetin kadastro müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği, uğranıldığı iddia edilen zararın satın alınan kişiden talep edilmesi gerektiği, zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı iddiasıyla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, 198.816,70.-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ""Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur"" hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır.
    Somut olayda ise, dava konusu 119 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 16688 m2 yüzölçümü ile 1978 yılında kadastro sonucu tapuya tescil edildiği, davacının bu taşınmazı 06/06/2005 tarihinde satın alarak adına tapuda tescil ettirdiği, taşınmazın ...tarafından kamulaştırma işlemine tabi tutulduğu, kamulaştırma nedeni ile davacıya gönderilen belgelerde taşınmazın tamamının 12439,78 m2 olarak belirtildiği, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için ...tarafından dava açıldığı, dava sırasında düzenlenen bilirkişi raporlarında da taşınmazın 12439,78 m2 olarak tespit edildiği ve bu bedel üzerinden kamulaştırma bedelinin hesaplandığı, kamulaştırma dosyasında davalı olan tapu malikince ...taraf gösterilerek karşı dava açıldığı, kamulaştırma işlemlerinde taşınmazın yüzölçümünde hata yapıldığı belirtilerek bu maddi hatanın düzeltilmesinin istendiği, mahkemece karşı davanın reddine, ...davasının kabulüne ; kamulaştırılan ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 119 ada 18 nolu parsel, 12.439,78 m2 yüzölçümlü ve 12/02/2018 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile ve taralı olarak gösterilen taşınmazın tamamının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kurum adına tesciline, dava konusu taşınmazın toplam kamulaştırma bedelinin 1.090,595,51.-TL olarak tespitine karar verildiği, kararın temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği ve dava konusu taşınmazın tapuda hala davacı adına 16688 m2 yüzölçümü ile kayıtlı olduğu, davacının iddia ettiği gibi bir miktar azalmasının tapu kaydında gerçekleşmediği görülmektedir.
    3402 sayılı Kanunun 41. maddesinde; “kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir." hükmü yer almakta olup davacı taşınmazının zeminde tapuda yazan miktardan daha az olduğunu iddia ediyorsa tapu müdürlüğüne başvuruda bulunarak 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereği düzeltme yapılmasını isteme hakkının olduğu, davacının başvurusu üzerine taşınmazın yüzölçümünde azalma olursa davacının zararının doğacağı ancak bundan sonra davacının TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat davası açabileceği gözetilmeksizin henüz doğmamış bir zarar nedeni ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.350,00.-TL’nin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine 30/10/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi