Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19259
Karar No: 2018/1104
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19259 Esas 2018/1104 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, yol olarak tespit edilmeyen taşınmaz bölümlerinin yol olmadığını iddia ederek tescil istemiyle dava açtılar. Mahkeme, yapılan kadastro çalışmaları sonucu çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yol olarak tespit edildiğini ve dava konusu taşınmazın kadim ve genel bir yol niteliği taşıyıp taşımadığının araştırılmadan davanın reddine karar verdi. Ancak bu karar isabetsizdir çünkü davacıya taşınmazın sınırları içinde bulunduğu belediyeleri davalı sıfatı ile dava etme hakkı verilmedi. Ayrıca, kadastro tespiti yapıldığı için zilyetlik süresinin kesilmesi yönünde yasal düzenleme bulunmadığından bu gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir. Hükmün BOZULMASINA karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- 3402 Sayılı Kadastro Kanunu, 14. Madde
- 6360 Sayılı Kanun, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 72. Madde
- Türk Medeni Kanunu, 713/3. Madde
16. Hukuk Dairesi         2015/19259 E.  ,  2018/1104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacılar ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin yol olmadığı, davacılardan ... adına kayıtlı 186 ada 108 ve 193 ada 8 parseller ve davacılardan ... adına kayıtlı 193 ada 9 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu iddiasına dayanarak tescil istemiyle, 20.7.2011 tarihinde birlikte dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, yörede kadastro çalışmaları 2006 yılında yapıldığına göre yol olarak tespit dışı bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin de aynı tarihte paftasında yol olarak bırakılmış olduğu, kadastro çalışmaları yapılması ile kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğradığına göre kadastro öncesi zilyetliğin kadastro tespitinden sonraki zilyetlik süresine eklenemeyeceği; ancak somut olayda davacıların zilyetlik süresinin paftasında yol olarak gösterildiği 2006 tarihinden, davanın açıldığı 2011 tarihine kadar 20 yıla ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava kadastro tespiti ile yol olarak tescil harici bırakılan yer hakkında kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı olarak açılmıştır. Kadastro tespitinden önce dava konusu taşınmazın kadim ve genel bir yol niteliğinde olup olmadığı, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi ise isabetsizdir. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle davacıya, karar tarihinde yürürlükte olan 6360 sayılı Kanun gereğince taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi ile ... Belediye Başkanlığını TMK: 713/3 maddesi gereğince “davalı sıfatı” ile davaya dahil etmesi için süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de tescil harici yerler tapuda kayıtlı olmadığına göre kural olarak dava tarihi itibarı ile edinme koşullarının varlığının araştırılması gerekirken, mevzuatımızda kadastro tespiti yapılmış olmasının zilyetlik süresini kestiğine ilişkin yasal düzenleme olmadığı halde, yasal dayanağı olmayan bu gerekçe ile karar verilmesi de isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 20.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi