10. Hukuk Dairesi 2020/9537 E. , 2021/1532 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin davacı vekilinin isteğinin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki davada, hükmüne uyulan (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamında, davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve kamu kuruluşlarında çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının esas olduğu belirtilmiş ise de, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen yine yanılgılı değerlendirme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davalarının her türlü delille ispatlanabilmesine karşın, işverenin kamu kuruluşu olması durumunda aynı serbestlikten bahsedilemeyip yazılı delillerin esas alınması gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde mahkemece yapılacak iş, seri halde açılan tüm dosyalar içerisinde bulunan idare ile yapılan ihale evrakları, istihkak raporları, sözleşmeler, hakediş ve ödeme belgeleri birlikte mukayese edilmek suretiyle, çalışıldığı iddia olunan işlerin (tohum ekimi, tüp doldurma, kozalak toplanması, kozalaklardan tohum çıkarılması, fidan sökümü, nakli vb.) nitelikleri gözetilerek, belirtilen işlerin kaç günde kaç işçi ile bitirilebileceği belirlenmeli, idare tarafından çıkartılan istihkakların doğrudan veya muhtarlık kanalıyla hangi nitelikteki işler için ödendiği, davaya konu dönemde söz konusu işler nedeniyle orman idaresi tarafından takdir edilen ve köy tüzel kişiliği tarafından da kabul edilen yevmiye tutarlarının/birim fiyatının ne kadar olduğu gözetilip, işverenin kamu kurumu olduğu, ilgili çalışmaların ve ücretlerin kayıtlara geçmesinin asıl olduğu ilkesinden yola çıkılarak, davacının isminin bulunduğu ödeme belgeleri yıl yıl değerlendirilerek bireyselleştirme yapılmak suretiyle, çalışmanın varlığı ve süresi kayıtlara göre irdelenip, çalışma süresinin tespit edilebilmesi için dosyanın orman mühendisi olup aynı zamanda iş ve sosyal güvenlik alanında da yetkisi bulunan bilirkişilere teslimi ile heyet raporu alınmalıdır. Ayrıca, önceki bozma ilamlarında belirtilen hususlarında (doğum süreleri vb.) göz önünde bulundurularak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.