3. Hukuk Dairesi 2016/15442 E. , 2018/3450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılardan ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; muris ..."ın 14.03.2011"de vefat ettiğini, 13.11.1991 tarihli vasiyetname düzenleyerek tüm malvarlığını davalıya bıraktığını, ancak murisin vasiyetnameyi düzenlediği sırada ayırt etme gücünün bulunmadığını, vasiyetnameye tanıklık edenlerin davalının akrabası olduklarını ve murisin iradesini özgür ortamda açıklayamadığını, vasiyetnamede vasiyet edilen taşınmazların ve paraların muğlak ve belirsiz olduğunu, murisin akrabalık ilişkisi bulunmayan bir kişiye tüm mal varlığını bırakamayacağını, iradesinin hata, hile, ikrah ve sair nedenlerle sakat olduğunu ileri sürerek öncelikle davaya konu vasiyetnamenin iptalini, mümkün değil ise tenkisi talep etmişlerdir.
Davalı; davaya konu resmi vasiyetnamenin hukuka aykırı olmadığı, vasiyetnameye tanıklık edenlerin TMK"nın 516. hükmünde belirtilen şartları taşıdıkları, resmi vasiyetname düzenlemesi sırasında sağlık kurulu raporu ibraz edilmesinin kanunen zorunlu olmadığı, davacıların iddiasının aksine bir kimsenin akraba olmayan birine de tüm mallarını bırakabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğu, davacının iptali gerektirecek herhangi bir delilinin bulunmadığı gibi davasını da ispat edemediği, TMK"nın 505. maddesi gereğince murisin ölümü anında, yasal mirasçıları olan kardeşleri ..., ... ve ..."in saklı paylarının bulunmadığı gerekçesi ile
davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacılardan, ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz eden davacılar ..., ..., ..., ..."in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Somut olayda, davacılar; murisin, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte fiil ehliyetinin olmadığını belirterek, vasiyetnamenin ehliyetsizliğe dayalı olarak iptalini talep etmektedirler.
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele fiil ehliyetinin nispi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan ... Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Şu durumda, ehliyetsiz olduğu ileri sürülen mirasbırakanın vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurularak varsa doktor raporları, hasta müşahede kâğıtları ve film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi, sonrasında işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tesbiti için ... Kurumundan rapor alınması gerekmektedir.
O halde mahkemece; varsa murise ilişkin tüm hastane kayıtları, rapor, film vs celp edilip, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, ehliyetsizlik iddiası yönünden işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti amacıyla ... Kurumundan rapor alınmalı, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacılar ..., ..., ..., ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.