3. Hukuk Dairesi 2016/5754 E. , 2018/3460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 06.01.2011 tarihinde, davalının işyerinde, abonesiz, sayaçlı su kullanımı yapıldığının tespit edildiğini, sayaç üzerindeki 287 m³ lük su tüketim endeksinin tutanağa geçirildiğini, davalıya ... no.lu iş emri ile ödemeye davet yazısı gönderildiğini, davalının bu ödeme davetini dikkate almayarak borcunu ödememesi üzerine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4233 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, itirazın iptaline, alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; tarafına düzenlenen tutanaktan haberdar olmadığını, tutanağın altında memurların attığı imzalardan başka herhangi bir imza bulunmadığını, daha önce de tarafına ceza tutanakları düzenlendiğini ve borçlandırıldığını, ceza miktarını ödemek zorunda kaldığını,iddia edildiği gibi herhangi bir işyeri ve evinin olmadığını, bahse konu olan işyerinin kendisine ait olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüketici mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun"un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan
yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; davacının abone olmadığı, abonesiz su kullandığı gerekçesi ile hakkında tutanak tutulduğu, tutanak tutulan adresin de bir işyeri olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre davacının; 6502 sayılı yasa kapsamında, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olmadığı, tüketici tanımına uymadığı gibi olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmasının da mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.
O halde mahkemece; davada genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu düşünülerek mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanısıyla işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.