14. Ceza Dairesi 2017/2139 E. , 2017/3022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (iki kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.
Hükmedilen ceza miktarları nazara alındığında sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınıp reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ile bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden, sanık hakkında sübutu kabul edilen eylemleri ile bunlara ilişkin kanıtların neler olduğu kararda gösterilmeksizin hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle gerekçesiz hükümler kurulması,
Mağdureler haklarında Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen 25.03.2014 tarihli raporlarda, "mağdure Sevgi"de hafif derecede zihinsel engellilik, mağdure Nuray"da ise orta derecede zihinsel engellilik olduğu, mağdurelerin maruz kalınan vakıanın hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneklerinin yeterince gelişmediği" yönünde ve Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun 31.07.2015 tarihli raporlarında ise "mağdurelerde hafif derecede zeka geriliği olduğu, olayın hukuki anlam ve sonucunu algılayamayacakları, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olamayacakları, mevcut zeka geriliklerinin hekim olmayanlarca anlaşılamacağı" şeklinde bilgi verilmiş ise de, mevcut raporların içerikleri itibariyle hükme esas alınmaya yeterli olmadıkları anlaşıldığından, mağdurelerin dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine sahip olup olmadıkları, kendilerinde akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa bu
durumun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendilerini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında ayrıntılı rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Olayın intikal şekli ve zamanı, sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmaları, mağdurelerin aşamalardaki çelişkili beyanları ile haklarında düzenlenen doktor raporlarının içerikleri, tanık ifadeleri, kolluk fezleke ve tutanaklarıyla tüm dosya kapsamına göre sanığın, farklı tarihlerde mağdurelere yönelik gerçekleştirdiği kabul edilen cinsel istismar eylemlerinin nitelikli boyuta vardığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, ayrıca fiillerin tamamlanmasına engel sebebinde bulunması nedeniyle mevcut haliyle eylemler çocuğun basit cinsel istismarı kabul edilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre, sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı taktirde en seri vasıtayla derhal tahliyesinin sağlanması için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.