22. Hukuk Dairesi 2017/9626 E. , 2018/183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve davalı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı işyerinde Ekim 2010-Kasım 2012 tarihleri arasında plasiyer olarak çalıştığını, iş akdini yaş dışındaki emeklilik koşullarını tamamlaması ve ücretinin iş sözleşmesine göre hesap edilip ödenmemesi nedeniyle 4857 sayılı İş K. 24/II-e maddesine göre haklı nedenle feshettiğini beyanla, kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin, hafta tatili ücreti ile eksik ödenen prim ve ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili; davacının devamsızlık yaptığını bu nedenle hakkında tutanak tutularak haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini, ancak davacının gönderdiği ihtarnamenin tebliği üzerine fesih gerekçesini düzelttiklerini ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödendiğini ileri sürerek, davacının alacak taleplerinin haksız olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Davacının ücretinin nasıl belirleneceği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; işyerinde plasiyer olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin 10. maddesinde ücretinin asgari ücret ve ilave prim olarak gösterilmiştir. Saha Satış Müdürü ... ve davacı tarafça imzalı "... Ücretlendirme Tutanağı"" başlıklı tarihsiz belgede; davacının maaşının 1 asgari ücret, satış performans priminin 1 asgari ücret, ziyaret başarı priminin %0,5, satış başarı priminin %0,5, tahsilat başarı priminin %1 olduğu, tüm hesaplamalarda net ciro baz alınacağı, satış performans priminin aylık hedefin tutturulmasına bağlı olduğu, ziyaret başarı priminin tüm müşterilerin ay içinde ziyaret edilmiş olmasına (%100) bağlı olduğu, satış başarı priminin sorumluluğundaki müşterilerin en az %95"ine satış yapılmış olmasına bağlı olduğu, tahsilat başarı priminin aylık tahsilat performansı, kredi kartı ile yapılan tahsilat hariç 21 günü geçmez ise bu primin tahakkuk edeceği düzenlemeleri mevcuttur. Yine davalı tarafça sunulan "plasiyer prim sistemi düzenlemesi" başlıklı imzasız tarihsiz belgede ise; 2010/10 - 2011/4 dönemleri arasında sabit maaşın koşulsuz 2 asgari ücret olduğu, hedef ciro priminin hedef cironun gerçekleşmesi halinde %1, tahsilat priminin 30 gün altı şartı ile %1 olduğu, 2011/4 - 2011/9 dönemleri arasında sabit maaşın koşulsuz 1 asgari ücret olduğu, hedef ciro priminin hedef cironun gerçekleşmesi halinde 1 asgari ücret, ziyaret başarı priminin %100 şartı ile %0,50, satış başarı priminin %95 şartı ile %0,50, tahsilat priminin 30 gün altı şartı ile %1 olduğu, 2011/9 döneminden sonra ise sabit maaşın koşulsuz 1 asgari ücret olduğu, hedef ciro priminin kademe şartı ile %2,25, satış başarı priminin %95 satış başarısı şartı ile %0,25, ürün hedefinin "5 üründe hedef tl verildiği ürün hedeflerinin 5"te. 5 gerçekleşmesi durumunda toplam cirodan %0,50 prim olduğu, hedef ciro primi kademelerinin %100 ve üzeri %2,25, %90 - 99"u %1, %80 - 89"u %0,50" olduğu, yazılıdır.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda; davacıya aylık 1 asgari ücret tutarında sabit ücret ödemesinin eksik yapıldığı ve aylık %2 olması gereken prim ödemesinin %1"e düşürüldüğü gerekçesiyle, davacının ücreti, son 1 yıl boyunca aldığı prim miktarının 2 katının aylık oranına 2 asgari ücret tutarı ilave edilerek hesap edilmişse de, bu hesaplamanın 2011 yılı Mayıs ayı öncesi ve sonrası dönemler karşılaştırılmaksızın, tümüyle davacının daha önce %2 oranında prim ödendiği iddiasına göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa davacının dilekçesinde dahi prim sisteminin defalarca değiştirildiği, tutarının %35-40 oranında kesintiye uğradığı iddia edilmiş, ancak %1 oranında ödeme yapılmakta olduğu ileri sürülmemiştir. Buna göre; Mahkemece davalı işveren şirket kayıtlarında bir mali müşavir aracılığıyla Mayıs 2011 öncesi prim hesaplama oranlarının tespit edilerek, davacının Mayıs 2011 sonrası alması gereken prim tutarlarının belirlenmesi, son 1 yıllık prim ortalamasına göre de son ay ücretinin belirlenmesi gerekmedir. Bu ayrıntılı inceleme yapılmadan salt davacı beyanına göre hesaplama yapılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Hükmedilen ücret alacaklarına işletilen faizin başlangıç tarihi konusunda da uyuşmazlık mevcuttur.
Davacı tarafından, davalı işverene gönderilen İzmir 20. Noterliği"nin 09.11.2012 tarih ve18198 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile dava konusu işçilik alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi talep edilmiştir. İhtarnamenin tebliğ tarihine göre temerrüt tarihi belirlenerek hükmedilen ücret alacakları yönünden faiz başlangıcı olarak belirlenmesi gerekirken aksi yönde kurulan hüküm de hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.