(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/26846 E. , 2020/1634 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılının Eylül ayından itibaren Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği Müdürlüğünde kesintisiz olarak çalıştığını, 24.10.2014 tarihinde fazla çalışma ücretinin ödenmemesi ve aylık ücretinin eksik ödenmesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.Dosya içerisinde davacı tarafça sunulan kontrol takip kartı adı altında bir kısım işyeri kayıtları mevcut olup, söz konusu işyeri kayıtlarından sadece 2013 yılı Haziran ayına ait kayıtta birim amirinin imzası bulunmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı tanıklarından Sebahattin’in iş yeri çalışma koşullarını bilmeyen oğlu olduğu, diğer tanığının ifadesi ile davacı talebi arasındaki çelişki dikkate alındığında fazla çalışma alacağının ispatına yeterli olmadığı ve çelişkili ifade mahiyetinde olduğundan itibar edilmediği gerekçesiyle fazla çalışma isteğinin reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça sunulan ve birim amirinin imzası olan işyeri kaydı hakkında herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı tarafça sunulan 2013 yılı Haziran ayına ait olan ve birim amirinin imzası bulunan kontrol takip kartında belirtilen çıkış saatleri dikkate alınarak ve işe giriş saati yönünden de davacı talebi ile bağlı kalınarak davacının söz konusu aya ilişkin olarak fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
3-Davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığından kıdem tazminatı isteğinin reddini karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunup bulunmadığının sonucuna göre haklı nedenle fesih ve kıdem tazminatının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.