22. Hukuk Dairesi 2017/9593 E. , 2018/189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı işyerinde 16.03.2007-16.01.2013 tarihleri tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını,aylık ücretlerinin geç ödenmesi, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla, kıdem tazminatı ile fazla çalışma hafta tatili, genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, zamanaşımı def"inde bulunarak, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz olarak işe devam etmemesi nedeni ile feshedildiğini,alacak iddialarının haksız olduğunu beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığı, genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda; karara dayanak alınan bilirkişi inceleme raporunda,davacının fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkin, Mart 2007-Ocak 2013 tarihleri arasında birlikte çalıştıkları dönem bakımından davacı tanıklarının beyanları, devir teslim ve rapor defteri, vardiya çizelgesi, mesai çizelgesi dikkate alınarak ve davacının imzasını havi fazla mesai ücret alacağı tahakkuku yapılan bordrolar dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı açıklanmış,buna göre ise; davalı işyerinde dönüşümlü olarak 08:30-19:00, 13:00-23:00 saatleri arası, ara dinlenme süreleri düşüldüğünde haftalık 13 saat fazla çalışma yapıldığı, hafta tatili yapılmayan dönemlerde ise haftada 22,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabulüyle hesaplama yapılmıştır.
Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2017/9592 Esas ve 2017/9591 Esas sayılı dosyaların davacılarının da, davalı işyerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışmak suretiyle aynı işi yapmalarına karşın, 2017/9592 Esas sayılı dosyada; davacının çalıştığı Mart 2007-Ekim 2013 arası dönem için, dönüşümlü çalışma saatleri gündüz vardiyasında 08:30-19:00, gece vardiyasında ise 13:00-24:00 saatleri arası olduğu, ara dinlenmeler düşüldüğünde tüm vardiyalarda 9,5 saat çalışıldığı, haftalık 12 saat fazla çalışma yapıldığı tespitiyle hesaplama yapılmasına karşın, 2017/9591 Esas sayılı dosyada ise; davacının çalıştığı Eylül 2009-Temmuz 2013 arası dönem için vardiya saatlerinin 08:30-19:00, 13:00-23:00 ve 23:00-13:00 olduğu, ara dinlenme süreleri düşüldüğünde haftalık 12,5 saat, bayram öncesi haftalarda ise 14,5 saat fazla çalışma yapıldığı, tespitleri hesaplamalara esas alınmıştır.
Dosya davacılarının, davalı işyerinde, aynı dönemlerde, aynı işi yapmaları karşısında, her bir güvenlik görevlisi için farklı çalışma sisteminin geçerli olduğundan bahsedilebilmesi hayatın olağan akışına uygun bir durum değildir. Davacı tanıklarının işverene karşı aynı mahiyette davaları olmakla, menfaat birlikteliği içinde oldukları açık olup husumetli tanıkların çelişkili ifadeleri dayanak alınarak hesaplama yapılması hatalı bulunmaktadır. Dairemizce aynı gün incelemesi yapılan 2017/9592 Esas sayılı dosyada çalışma saatlerine ilişkin tespitlerin davalı işyerindeki çalışma sistemine daha uygun olduğu görülmekle, bu tespite göre; davacının gündüz vardiyasında 08:30-19:00, gece vardiyasında ise 13:00-24:00 saatleri arası, hafta içi bir gün dinlenmek suretiyle haftada altı gün, ara dinlenmeler düşüldüğünde tüm vardiyalarda 9,5 saat çalışarak haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı benimsenerek, dosyada bulunan imzalı bordrolara ilişkin dönemler dışlanarak ve davalı işveren şirket yetkililerinin kaşe ve imzası ile tasdikli işyeri kayıtları ile karşılaştırılarak yapılacak hesaplama doğrultusunda fazla çalışma ücret alacakları yönünden karar verilmesi, hafta tatil ücret alacağının ise reddedilmesi gerekmekte iken, aksi yönde tespitle verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.