22. Hukuk Dairesi 2015/21872 E. , 2018/196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince duruşma istenmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/01/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi uyarınca, iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir.
Davalının, dava dayanağı olayı ve borcun varlığını inkâr etmeden, borçlu bulunduğu edimi, özel bir sebebe dayanarak yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren hakka defi denir. Defiler, dava dilekçesine cevap verilirken ileri sürülmelidir. Aksi halde, davalı "savunmanın genişletilmesi yasağı" ile karşılaşabilir. Defiler, davada ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmazlar. Takas bir defidir. Bu itibarla, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça, davacı işçiye borç para verildiği iddia edilerek, 02/02/2012 tarihli ve 42.000,00 TL meblağlı, 06/02/2012 tarihli ve 6.000,00 TL meblağlı, 17/07/2012 tarihli ve 15.000,00 TL meblağlı ile 05/08/2013 tarihli ve 10.000,00 TL meblağlı banka havalesine ilişkin dekontlar dosyaya sunulmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda, takas definin ileri sürüldüğü kabul edilerek, toplam 25.000,00 TL için takasın gerçekleştiği esas alınmış ve bu tutar hesaplanan işçilik alacaklarından düşülmüştür.
Öncelikle şu husus belirtilmelidir ki; davalı şirket temsilcisi tarafından sunulan cevap dilekçesinde, davacıya muhtelif tarihlerde ve miktarlarda talebi üzerine şirket hesabından borç verildiği iddiası bulunmakta olup, açıkça takas defi ileri sürülmemiştir. 6098 sayılı Kanun, takas için bir irade açıklaması aramaktadır. Dolayısıyla, takas definin açıkça ileri sürülmesi gerekli olup, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınması mümkün değildir. Kaldı ki, davaya cevap dilekçesinin kanuni süre geçtikten sonra sunulduğu anlaşılmakta olup, takas defi dava dilekçesine cevap verilirken süresinde ileri sürülmelidir. Aksi halde, savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/2. maddesinin öngördüğü şekilde, davacı tarafın açık bir muvafakat beyanının bulunmadığı da sabittir. Anılan sebeplerle, süresinde ve usulüne uygun şekilde takas definin ileri sürülmediğinin esas alınması gerekirken, aksi yönde kabul ile borç para verildiğine ilişkin iddianın esastan incelenmesi ve yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebepten, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.