21. Hukuk Dairesi 2016/15774 E. , 2017/8891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen aylıkların tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının ölen babasından aldığı aylığın yurt dışında maluliyet aylığı aldığı iddiası ile kesilmesine ilişkin işlemin iptali, yeniden aylık bağlanması ve ödenmeyen aylıkların şimdilik 1000 Lirasının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının sigortalı babası ...ın 24.07.1987 tarihinde vefat ettiği, davacının eşinden 02.12.1993 tarihinde kesinleşen karar ile boşandığı, 29.03.2000 tarihli tahsis talebi üzerine 23.04.2000 tarihinden itibaren babasından hak sahibi sıfatı ile ölüm aylığı almaya başladığı, davacının yurt dışından aylık aldığına dair 14.06.2010 tarihli ihbar dilekçesi sebebi ile yapılan araştırmada davacının ..."da 01.09.1980 tarihinden itibaren 25.07.1996 tarihine kadar devam eden çalışmasının olduğu, 24.12.2003 tarihine kadar hastalık sigortası kapsamında bulunduğu, davalı Kurumun yurt dışında 01.05.2004 tarihinden itibaren emekli olması sebebi ile davacının ölüm aylığının iptaline karar verdiği ve 4958 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 25.08.2003 tarihinden itibaren 24.11.2011 tarihine kadar davacıya ödenen aylıkların iadesini istediği, bunun yanı sıra davacı hakkında 5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesi uyarınca 11.01.2013 tarihli sosyal güvenlik denetmenliği raporunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
5510 sayılı Yasa"nın geçici 1.maddesi"nde; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı ... Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir" hükmü düzenlenmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan ölen sigortalının hak sahiplerine aylık bağlanmasına koşullarını düzenleyen 29.07.2003 tarih ve 4958 sayılı Kanun ile değişik 506 sayılı Yasa"nın 68/1-C maddesinde; "Çocuklardan: a) 18 yaşını, ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olan veya çalışamayacak durumda malul bulunan ve ... tabi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan (...) çocuklarla yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukların her birine %25"i oranında" aylık bağlanacağı belirtilmiş, aylığın kesilmesi ise VI bendinde " Sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Sosyal Sigortaya Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya, buralardan gelir veya aylık almaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takibeden devre başından itibaren kesilir" şeklinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih, 5386 sayılı Yasanın 2. maddesiyle eklenen Geçici 91. maddesinde ise, “06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar; bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz.” hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile 506 sayılı Yasanın 68/VI maddesinin 4958 sayılı Yasa ile değiştirilen haline göre farklı düzenleme getirilerek “kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları” halini aylık kesme nedeni olarak öngörülmüş; Geçici 91. maddenin son fıkrasında ise; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası gereğince, aylık veya gelirleri ödenmeye devam olunacak kız çocuklarının aylık veya gelirlerinin ödenmesine devam olunması için sahip olmaları gereken şartları, ilk kez veya yeniden 06.08.2003 tarihinden sonra haiz olan kız çocukları da aynı esas ve usûllerle aylık veya gelir hakkından yararlandırılır” kuralına yer verilmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlık doğru değerlendirilememiştir. Mahkemece davacı hakkında 5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesi uyarınca araştırma yapılmışsa da davacının ölüm aylığının kesilmesinin yurt dışındaki çalışması sebebi ile aylık alması olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple mahkemece 5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesi uyarınca araştırma yapılarak davacının boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının yurt dışında hangi tarihler arasında çalıştığını gösteren hizmet belgelerini ve her ne kadar davalı Kurum yurt dışında 01.05.2004 tarihinden itibaren aylık alındığını belirtmişse de buna ilişkin dosya içinde bilgi olmadığından, davacının hangi tarihten itibaren yurt dışından aylık aldığını yurt dışı sigorta merciinden sormak, ilgili evrakları istemek, yukarıda belirtilen yasal mevzuat uyarınca değerlendirme yapılarak ölüm aylığının kesilmesi sebeplerinden olan "çalışma" ve "aylık alma" hallerinin ..."deki sosyal güvenlik kanunları kapsamındaki çalışma ve aylık almayı amaçladığı göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...