Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14864
Karar No: 2017/6531
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/14864 Esas 2017/6531 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/14864 E.  ,  2017/6531 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/04/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız şikayet ve hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, öğretmenlik yaptığını, aynı zamanda kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele eden İnsan Hakları Derneği, ... Kadın Dayanışma Derneği ve TMMOB’ta faaliyet gösterdiğini, davalının eşi ...’a yardım etmesi ve destek olması nedeniyle davalının haksız şikayetlerine maruz kaldığını, davalının 07/05/2012 tarihinde e-mail yoluyla faaliyet gösterdiği İnsan Hakları Dernek merkezine gönderdiği yazıda hakkında “çirkef, normal bir kadın değil” şeklinde bahsettiğini, 23/05/2012 tarihinde BİMER yoluyla ... İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ve ... Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayetler üzerine hakkında bir idari soruşturma iki de adli soruşturma başlatıldığını, ... ve ... Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararları verildiğini, idari soruşturmanın ise henüz sonuçlanmadığını, ... haber sitesinde “Öğretmene Hapis Cezası” başlıklı haberin altına 30/07/2012 tarihinde “bu kadınların iftiraları ve çirkefliklerinden illallah etmişler” şeklinde yazı yazdığını, 17/09/2012 tarihinde ... C.Başsavcılığına hakkında kürt faşizanlığı yaptığı ve silahlı terör örgütüne eleman kazandırdığı yönünde şikayette bulunduğunu, yine 27/08/2012 tarihinde ... İl Milli Eğitim Müdürlüğüne dilekçe vererek şikayette bulunduğunu ileri sürerek, davalının tüm haksız şikayetleri ve hakaret teşkil eden sözleri nedeniyle uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
    Davalı, eşiyle aralarındaki boşanma davasına davacının müdahil olup adeta davanın tarafı haline gelmesi nedeniyle davacı hakkında şikayetlerde bulunduğunu, davalının internet ortamında kendisini hedef gösterdiğini, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/8963 sayılı soruşturma dosyasına yaptığı şikayet başvurusunda belirtilen hususların gerçekten uzak hususlar olmadığını, davacı hakkında bu konuda fezleke düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının BİMER yoluyla ve ... Cumhuriyet Başsavcılığına davacı hakkında şikayetlerini bildirmesinin yasal şikayet hakkının kullanılması olarak değerlendirildiği, davalının davacıdan “çirkef, lanetliyorum, yalan tanıklık yapıyorlar” şeklinde bahsettiği mail ve internette yayınlanan yorumların ise hakaret niteliği taşıdığı ve davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu gerekçesiyle, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa"nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmişve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Dosyanın incelenmesinde; davalının BİMER yolu ile 23/05/2012 tarihinde şikayet üzerine davacı hakkında idari ve adli soruşturma başlatıldığı,... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/9996 sayılı soruşturma dosyasında davacı hakkında üzerine atılı kişilerin huzur ve sükununu bozma ve iftira suçlarından yürütülen soruşturma neticesinde suç unsuru yokluğu sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, yine BİMER başvurusu üzerine ... Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünce yapılan idari soruşturma sonucunda iddialar sübuta ermediği gerekçesiyle herhangi bir işlem tayinine gerek olmadığına karar verildiği, davalının 17/09/2012 tarihli dilekçesiyle ... Cumhuriyet Başsavcılığına davacı hakkında silahlı terör örgütünün şehir yapılanmasına eleman kazandırmak için sivil toplum kuruluşlarını kullandığı ve kürt faşizanlığı yaptığı iddialarını içeren şikayet dilekçesi verdiği, bu şikayet üzerine başlatılan 2012/8963 sayılı soruşturmada davacı ve davalı hakkında hakaret ve iftira suçlarından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ancak davacı hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan 06/03/2013 tarihinde fezleke düzenlenerek ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, aynı zamanda fezlekenin bir örneğinin davacının görev yaptığı ... Milli Eğitim Müdürlüğüne de gönderildiği, idari incelemede davacı hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı, (TMK 10. maddesi ile Görevli) ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/95 numaralı soruşturma dosyasında ise davacının herhangi bir eyleminin tespit edilmediği ve terör örgütü propagandası yapmak suçunu işlediğine dair hakkında kamu davası açılmasına yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
    Dosya kapsamında mevcut deliller değerlendirildiğinde, davalının davacıyı kısa zaman aralıklarıyla birden fazla kez şikayet etmesi, davacı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 17/09/2012 tarihli şikayet dilekçesi ve ... İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiği 27/08/2012 tarihli şikayet dilekçeleri nedeniyle de yasal şikayet hakkı sınırlarının aşıldığı halde, bu yazı ve beyanlarla ilgili olarak ayrıca uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır. Şikayet hakkı davalı tarafından kötüye kullanıldığından, davacının kişilik hakları ile davalının şikayet hakkı arasındaki çatışan yararlar dengesi, davacı aleyhine bozulmuştur.
    Şu halde mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek, davalının ayrıca 17/09/2012 ve 27/08/2012 tarihli haksız şikayetleri nedeniyle de davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin bu bölümünün reddedilmiş olması usul ve yasaya düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi