Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/567
Karar No: 2017/9052

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/567 Esas 2017/9052 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/567 E.  ,  2017/9052 K.

    "İçtihat Metni"

    ...


    Davacı, 18 yaşını doldurduğu tarih olan 20/06/1991 tarihinin başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 01.11.1990 tarihinde sigortalı çalışmaya başlaması sebebiyle sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu tarih olan 20/06/1991 olduğunun tespitine karar verilmesini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir" hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, 506 sayılı Yasa kapsamında 01.11.1990 tarihinde işe girdiğini gösterir sigortalı işe giriş bildirgesinin usulüne uygun olarak Kuruma intikal ettirildiği, giriş bildirgesinin verildiği iş yerinden davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma bildirilmediği, işverinin davacının çalıştığı dönemi kapsayan bordroları Kuruma vermediği, davacının işe giriş bildirgesi üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı, komşu işyeri tanığı...ın çalışmayı doğruladığı, .... 27.04.2016 tarih ve 5821950 sayılı yazısı ile 1.11.1990 tarihli işe giriş bildirgesinin kuruma 23.11.1990 tarih ve ... varide numarası ile verildiği, sigorta sicil numarasının ilk işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği yıla ait olduğunun bildirildiği, mahkemece Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmaya rağmen ne ... Başkanlığı, ne kolluk araştırması ne de ...""den bu konuda davacı iddiasını doğrular bir kayıt bulunamadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davacıya ait işe giriş bildirgesinin 1.11.1990 tarihli ve kurumun 23.11.1990 tarihinde kayıtlarına alındığı ve işe giriş bildirgesindeki sigorta sicil numarasının ilk işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği yıla ait olduğunun sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bozma sonrası yapılan araştırmalarda diğer resmi kayıtlara ulaşılamaması ve yine başkaca kamu tanığı bulunamaması davacı aleyhine yorumlanamaz. Komşu işyeri tanığı olarak bildirilen tanık çalışmayı doğruladığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ...



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi