MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili, ...ilçesi, Hacıoğlu köyü 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 44716,63 m2 ve 12311,66 m2 yüzölçümü ve zeytinlik vasfı ile sırasıyla 20/04/2001 tarih 1 sıra nolu ve 24/03/1998 tarih 1 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak ... adına,
235 ada 1 ve 231 ada 26 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 6801,20 m2 ve 31382,30 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Malpınarı mevki 102 tahrir nolu vergi kaydı uygulanarak ... adına,
231 ada 25 parsel sayılı taşınmaz 293074,13 m2 yüzölçümü ve zeytinlik ve fıstık çamı dikmeliği vasfı ile Malpınarı mevki 99 tahrir nolu vergi kaydı uygulanarak ..., ... ve ... adına,
231 ada 27 parsel sayılı taşınmaz 221905,46 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile 07/07/1949 tarih ve 13 sıra nolu tapu kaydı ve Malpınarı mevki 100 ve 101 tahrir nolu vergi kayıtları uygulanarak 1/5"er hisseli olarak ... mirasçıları adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili 25/03/2010 havale tarihli dava dilekçesi ile Hacıoğlu köyü 231 ada 25 parselin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu, dava konusu taşınmazın 50-60 seneden bu tarafa hiç kullanılmadığı, zilyetlik koşullarının davalılar yararına gerçekleşmediğini ileri sürerek taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ... vekilinin 235 ada 1, 231 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar hakkında aynı iddia ve talep ile açtığı davalar eldeki dava ile birleştirilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 191 ada 3 ve 24 ile 231 ada 25 sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline, dahili davalılar...ve ... hakkında açılan davaların husumet yokluğu nedeni ile reddine, dava konusu 231 ada 26 ve 27 ile 235 ada 1 sayılı parsellerin kadastro tesbitinin iptali ile 231 ada 27 parselin orman vasfı ile 231 ada 26 parsel ve 235 ada 1 parselin ham toprak vasfı ile ... adına tapuya tesciline karar vermiş, hüküm davacı ... vekili tarafından 191 ada 3 ve 24 parseller ile dava konusu 231 ada 25 ve 27 parsellere, davalı ..., ..., ... ve ..."nin ortak vekili tarafından ise 231 ada 27 parsele ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 1969 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, 1980 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 16/04/1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen herhangi bir nedenle sınırlandırma dışı kalmış ormanların kadastrosu ile köy sınırlarında kalan ormanların tümünde 2896 sayılı Kanun ile değilik 2/B uygulaması ve 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 26.02.2010 - 29.03.2010 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu bulunmaktadır.
1-Davacı ... vekilinin 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Dosyanın incelenmesinde; Hacıoğlu köyü 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla kadastro mahkemesinin 2010/27 ve 28 Esas sayılı dosyalarında dava konusu olduğu, dosyaların kadastro mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, kadastro mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosyanın dosya ekinde yer almadığı gibi dava konusu taşınmazların dava edildiği kadastro mahkemesinin 2010/27 ve 28 Esas sayılı dosyalarının ise bahsi geçen kadastro mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosyasından tefrik edilip edilmediği ve dava dosya asıllarının eldeki dosya içine alınma sebebi anlaşılamadığından dosyanın, Dairenin 24.04.2017 günlü kararı ile kadastro mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosyanın bu dosya içerisine alınması ve kadastro mahkemesinin 2010/27 ve 28 Esas sayılı dosyalarının kadastro mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesi sonrasında geçirdiği safahatinin araştırılması için mahkemeye geri çevrildiği, iade üzerine mahkemece düzenlenen 15/6/2017 günlü tutanakta mahkemenin 2010/27 ve 28 Esasında dava edilen 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dosyasında dava edilen taşınmazlar arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığı, yapılan tetkik sonucunda 2010/27 ve 28 Esas sayılı dosyaların sehven temyiz incelemesi yapılan dosya arasına alınarak hüküm kurulduğu, taşınmazların halen derdest olan 2012/25 Esas ile birleştirilmiş olduklarının tespit edildiği, ilgili dosyalarda herhangi bir tefrik işlemi yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bu hali ile Hacıoğlu köyü 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla kadastro mahkemesinin 2010/27 ve 28 Esas sayılı dosyalarında dava konusu olduğu, dosyaların kadastro mahkemesinin 2010/20 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş iken dosya asıllarının temyiz incelemesi yapılan kadastro mahkemesinin 2010/22 Esas sayılı dosyası arasına sehven alındığı ve mahkemece bu taşınmazlara ilişkin karar verildiği, mahkemece eldeki dava dosyasında dava konusu olmayan Hacıoğlu köyü 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bu parsellere ilişkin olarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı ... vekilinin 231 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlara, davalılar ..., ..., ... ve ..."nin ortak vekilinin ise 231 ada 27 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu 231 ada 25 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olmayan zirai faaliyete uygun arazi niteliğinde olduğu, tespitine esas Malpınarı mevki 99 tahrir nolu vergi kaydının taşınmaza uyduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı yasal sınırların aşılmadığı belirlenerek bu taşınmaza ilişkin tespit gibi tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi dava konusu 231 ada 27 parsel sayılı taşınmazın Güney ve Güneybatı bölümünün ortalama %50 eğimli olup kızılçam ağaçları ile, diğer bölümlerinin ise ortalama %30 eğimli olup üzerinin çalı cinsi süceyratla kaplı olduğu ve zirai faaliyete uygun olmadığı belirlenerek taşınmazın orman vasfı ile ... adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tarafların bu taşınmazlara ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin 191 ada 3 ve 24 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parseller yönünden BOZULMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin 231 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlara, davalılar ..., ..., ... ve ..."nin ortak vekilinin ise 231 ada 27 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.