Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1488
Karar No: 2021/3304
Karar Tarihi: 30.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1488 Esas 2021/3304 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirketin 01/08/2012 tarihli sözleşme gereği dava konusu taşınmazda kiracı olarak bulunduğu ve önceki sözleşmeye dayanarak Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca tahliye talep edilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın konusu olan taşınmazın tahliye edilmiş olması nedeniyle davada muaraza ortadan kalmıştır. Dolayısıyla, mahkemece konusuz kalan dava hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespiti ve o tarafın yargılama giderlerine mahkum edilmesi gerekmektedir. Davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderlerine yönelik mahkumiyet hüküm yerinde ise de, dava konusu kiralananın yargılama sırasında tahliye edilmiş olması nedeniyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, kararın düzeltilerek onanması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331/1 maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun 15/15 maddesi
3. Hukuk Dairesi         2021/1488 E.  ,  2021/3304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; dava dışı ... ile birlikte paylı malik oldukları dava konusu taşınmazda, davalı şirketin 01/08/1997 tarihli kira sözleşmesi gereği kiracı olarak bulunduğunu, Türk Borçlar Kanununun 347/1. maddesi uyarınca taşınmazın tahliyesinin talep edildiği ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini belirterek, Türk Borçlar Kanununun 347/1. maddesi gereğince taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; dava konusu taşınmazda 01/08/2012 tarihli sözleşme gereği kiracı olarak bulunduğunu, önceki sözleşmeye dayanılarak Türk Borçlar Kanununun 347. maddesi uyarınca tahliye talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar, Dairemizin 22.11.2017 tarih, 2017/6756 E.-2017/16311 K. sayılı ilamı ile; 01/08/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine değer verilerek, TBK’nun 347. maddesi uyarınca koşullar gerçekleşmeden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş; söz konusu karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin dayandığı bilgi ve belgelere göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Bu durumda, mahkemenin, bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi gerekmektedir.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; yargılama sırasında dava konusu kiralananın tahliye edilmiş olması nedeniyle, kiralananın tahliyesine yönelik dava konusu muaraza ortadan kalkmıştır.
    Bu noktada, mahkemece; HMK"nun 331 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, konusuz kalan dava hakkında yargılamaya devam edilerek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespiti ve o tarafın yargılama giderlerine mahkum edilmesi gerekir.
    Eldeki davada; davacı, 22.11.2017 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere, davanın açıldığı andaki duruma göre dava açmakta haksızdır. Eş söyleyişle davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir. Bu nedenle yargılama giderlerine yönelik kurulan hüküm yerinde ise de, dava konusu kiralananın yargılama sırasında tahliye edilmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece, bu nedenle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm metninin birinci fıkrasındaki "Davanın REDDİNE" ifadesinin çıkarılarak yerine " Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi