3. Hukuk Dairesi 2016/18508 E. , 2018/3754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VD. VEK.AV....
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 10.04.2018 tarihinde davacı asil ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıların mirasbırakanı olan ...ile paydaş olduğu ... İlçesi ...Köyünde kain 17, 69, 642, 684, 722, 849, 859 ve 1166 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi istemiyle açmış olduğu davanın kısmen kabul edildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine satış memurluğu tarafından taşınmazların satışa çıkarıldığını ve yapılan ihale sonucunda kendisi tarafından satın alındığını, bu nedenle ihale bedeli olarak 23.09.2004 tarihinde 20.000.000.000 TL (yeni 20.000 TL) ve 04.10.2004 tarihinde ise 7.800.000.000 TL (yeni 7.800 TL) olmak üzere toplam 27.800.000.000 TL (yeni 27.800 TL) satış bedeli ödediğini, bu paradan satış giderlerinin mahsubu sonucunda 24.117.682.107 TL"nin (yeni 24.117,68 TL"nin) davalıların mirasbırakanı adına açılan hesaba yatırıldığını, ihalenin feshi davası açılmadığından satışı yapılan 1/2 payların tapuda adına tescil edildiğini, akabinde davalıların 17, 684, 849, 859 ve 1166 taşınmazlar nedeniyle açmış oldukları tapu iptali ve tescil davası ile 722 parsel hakkında açmış oldukları tazminat davasının kabul edildiğini, davalıların açılan davalarda mirasbırakan adına yatırılan paranın mahsup edilmesi yönündeki istemini kabul etmediklerini, bu nedenlerle ihale sonucunda yatırmış olduğu bedel nedeniyle davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek; dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespitini ve bu değerin avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, esas yönünden ise ortaklığın giderilmesi davasında verilen kararın yok hükmünde olduğunu, ayrıca davacı tarafından yatırılan satış bedelini de almadıklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davacı tarafça depo edilen ve satış memurluğunca davalıların mirasbırakanı ...adına yatırılan paranın halen hesapta bulunduğu, davalıların mamelekine girmeyen para nedeniyle sebepsiz zenginleşmedikleri, iptal edilen satış ve ihale nedeniyle ödenen paranın davacı tarafından bir dilekçe ile satış memurluğundan her zaman alınabileceği, buna göre sebepsiz zenginleşmenin şartlarının oluşmadığı gibi dava açılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilen taşınmazlardaki davalıların mirasbırakanına ait payları satın alan davacı tarafından ödenen satış bedelinin, taşınmazların davalılar tarafından geri alınması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı ...(davalıların mirasbırakanı) aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davası; 17, 684,722, 849, 859 ve 1166 parseller yönünden ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.04.2002 günlü ve 1999/221 Esas 2002/289 Karar sayılı kabul kararı ile sonuçlanmış, akabinde satış memurluğunca 2003/41 Esas sayılı dosya üzerinden yürütülen satış işlemleri sonucunda; davacı taşınmazlardaki davalı ..."e ait (1/2 oranındaki) payları toplam 27.800.000.000 TL (yeni 27.800 TL) bedel ödeyerek satın almış, satış giderlerinin mahsubundan sonra geriye kalan 24.117.682.107 TL (yeni 24.117,68 TL) davalı ...adına açılan banka hesabına yatırılmış ve dava konusu taşınmazlar davacı adına tescil edilmiştir. Ancak, davalıların temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 03.02.2009 günlü ilamı ile davalı ..."in yargılama sırasında ölmüş olması ve taraf teşkilinin sağlanmaması nedeniyle ortaklığın giderilmesine dair kararın bozulmasına karar vermiştir.
Eldeki dosyanın davalıları tarafından 15.04.2008 tarihli dilekçe ile eldeki dosyanın davacısı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası; 17, 684, 849, 859 ve 1166 parseller yönünden şeklen dahi kesinleşmeyen ortaklığın giderilmesi kararının icraya konmasının mümkün olmadığı, buna rağmen yapılan işlemin yok hükmünde olduğu, bu hali ile cebri satışın geçerli olmadığı gibi bu satışa dayanan tescilin de yolsuz olduğu gerekçesiyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.04.2010 günlü ve 2008/175 Esas 2010/171 Karar sayılı ilamı ile kabul edilmiş, karar derecaattan geçerek 23.05.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
722 parsel sayılı taşınmazın 3. kişiye satılmış olması nedeniyle eldeki dosyanın davalıları tarafından 08.07.2011 tarihli dilekçe ile eldeki dosyanın davacısı aleyhine açılan tazminat davası, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.10.2012 günlü ve 2011/458 Esas 2012/628 Karar sayılı ilamıyla kabul edilmiş, karar derecaattan geçerek 18.12.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Yukarıda açıklanan dava dosyalarına göre; ortaklığın giderilmesi davasında verilen hükme dayalı olarak yapılan satış işlemi sonucunda davacı tarafından elde edilen (davalıların miras bırakanı ..."e ait) paylar, sonradan hükmün bozulması ve buna bağlı olarak açılan tapu iptali ve tescil ile tazminat davaları sonucunda davalıların malvarlığına dahil olmuştur.
Bundan ayrı, mirasbırakan ...adına açılan hesaba yatırılan satış bedeli üzerindeki tasarruf hakkı da, TMK"nun 599. maddesi uyarınca mirasçıları olan davalılara geçmiştir.
Buna göre, mahkemece; davacının, ortaklığın giderilmesine dair karara dayalı olarak edindiği payların, davalılar tarafından açılan davalarda verilen kararlar ile malvarlığından çıktığı, dolayısıyla davacının malvarlığından çıkan paylar için ödediği satış bedelini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, buna bağlı olarak mirasbırakanlarına ait taşınmazları geri alan davalıların, aynı taşınmazlar nedeniyle ödenilen satış bedelini (ve vadeli hesaba yatırılmış olması nedeniyle oluşan semerelerini) davacıya iade etmekle yükümlü oldukları gözetilerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.