3. Hukuk Dairesi 2016/21818 E. , 2018/3757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşma istemli, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 10.04.2018 tarihinde davalı vekili Av. ... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının, düğün töreninde kendisine takılan 24 adet 22 ayar bilezik, 5 adet büyük altın, 53 adet çeyrek altın, 1 adet Ata cumhuriyet, 1 adet 14 ayar bileklik, 5 adet 14 ayar zincir, 4 adet 14 ayar kolye ucu, 1 adet 14 ayar yüzük, 1 adet 14 ayar küpe, 1 adet 14 ayar kolye ve set, 14 ayar bileklik, 1 adet 14 ayar küpe ile 1.300 TL nakit parayı bankadaki kasaya koyacağını söyleyerek aldığını, ancak davalının çeyrek altınları balayında bozdurduğunu ve borçlarını ödediğini, diğer ziynet eşyaları ile paranın ise kendisine haber verilmeden davalı tarafından kasadan alındığını ve iade edilmediğini ileri sürerek; ziynet eşyalarının ve takılan nakit paranın aynen yada mislen iadesini, olmadığı takdirde belirlenecek bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 29.07.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; karşı dava dilekçesinde dava değerinin belirtilmediği gibi nisbi harcın da yatırılmadığını, ev eşyalarının davalı tarafından alındığı iddiasının doğru olmadığını, ayrıca yapılan paylaşım nedeniyle çamaşır makinesi, buzdolabı, klima, uydu sistemi ve tv koltuğunun davalıya, diğer eşyaların ise davacıya bırakıldığını savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı; dava dilekçesinde belirtilen altınların yarıya yakın kısmınının düğünde kendisine takıldığını, bu nedenle kendisine takılan altınları harcadığını, yine düğünde nakit olarak takılan 1.300 TL"yi de balayında davacı ile birlikte harcadıklarını, davacının nikah yüzüğünü kendisinden habersiz sattığını, bu nedenle davacıya yeniden nikah yüzüğü aldığını, davacıya takılan diğer altınlar hakkında ise bilgisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, açtığı karşı davada ise; müşterek evde yer alan çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, klima, yatak odası takımı, oturma grubu, televizyon ve uydunun kendisi tarafından alındığı ileri sürerek; ev eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelinin davacıdan tahsillini talep etmiştir.
Mahkemece; düğünde takılan ziynet eşyalarının bankada kiralık kasada bulunduğu, bu kasanın en son davalı tarafından 13.08.2009 tarihinde açıldığı ve aynı gün kapatıldığı, buna göre kasadan altınları kendisinin almadığını davalının ispatlaması gerektiği, davalı tarafça teklif edilen yeminin davacı tarafça eda edildiği, bu durumda ziynet eşyalarını bozduran davalı kocanın bunları iade edilmemek üzere aldığını ispatlayamadığı, yine davalı tarafça açılan karşı davanın da ispatlanamadığı gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacı tarafın tüm, davacı-karşı davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı-karşı davalının vekalet ücretine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca, asıl davada hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı lehine 4.370 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 3.600 TL vekalet ücreti takdir edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması, HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı tarafın tüm, davacı-karşı davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan "...3.600 TL" rakamının çıkartılarak yerine "4.370 TL" rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.