22. Hukuk Dairesi 2018/236 E. , 2018/488 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı TTK Genel Müdürlüğünün asıl işveren, diğer davalı ... Tic. A.Ş."nin ise alt işveren olarak faaliyet gösterdiği işyerinde çalışmakta iken feshedildiğini, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun Yargıtay kararları ile sabit hale geldiğini, davacının işçilik alacaklarının davalı TTK Genel Müdürlüğünde çalışan emsal işçi üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek, ücret ile ilave tediye ücreti alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı TTK Genel Müdürlüğü vekili, ... 3. İş Mahkemesinin 2013/278 Esas, 2014/548 Karar sayılı dosyasında davacı tarafından kurumları aleyhine açılan işçi alacakları davasının sonuçlandığını ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, yargılama sona erdikten sonra yeni dava açılarak daha önce ileri sürülmeyen muvazaa iddiasının incelemeye alınamayacağını, kurumları yönünden kazanılmış hak doğduğunu, davanın mükerrer açıldığını ve zamanaşımına uğradığını, husumetin yanlış tarafa yöneltildiğini, müvekkili kurumun davaya konu alacağa ilişkin işveren sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Şirketi vekili, daha önce açılan ve kesinleşen ... 3.İş Mahkemesinin 2013/278 Esas sayılı dosyanda davacı tarafından davalı taraflar arasında asıl- alt işveren ilişkisine dayanıldığını ve dosyanın bu şekilde kesinleştiğini, bu dosyaya göre artık muvazaa iddiasına dayalı alacak talebinde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-i ve 115/2 hükümleri dikkate alınarak, kesin hüküm gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ... 3. İş Mahkemesinin 2013/278 Esas esas sayılı dosyası ile verilen kararın, bu dosya bakımından kesin hükmün sonuçlarını doğurup doğurmayacağı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
Somut olayda; davacı işçi davalılar aleyhine açtığı ... 3. İş Mahkemesinin 2013/278 Esas sayılı dava dosyasında davalılar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Mahkemece verilen karara karşı davacı tarafça da temyiz yoluna başvurularak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu belirtilerek baştan itibaren TTK Genel Müdürlüğü işçisi sayılarak ona göre karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece verilen karar Yargıtay tarafından tarafların temyiz itirazları reddedilerek onanmıştır. Davacı, somut dava ile davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ve baştan itibaren TTK Genel Müdürlüğü işçisi sayılması gerektiğini ileri sürerek ücret ve ilave tediye alacaklarının tahsilini istemiştir. Kesin hükümden söz edilebilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. ... 3. İş Mahkemesinin 2013/278 esas sayılı dosyasındaki hüküm fıkrası ile somut dosyadaki talep sonucu aynı olmadığı gibi dava sebepleri de farklıdır. Bu durumda somut dava yönünden ilk davanın kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemez. Daha önce açılan davada yapılan muvazaa değerlendirmesi de dikkate alınarak işin esasına girilmeli ve oluşacak sonuca göre davacının talepleri hakkında bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde kesin hüküm sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan ilk derece mahkemesinin 06.04.2017 tarihli, 2016/77 esas ve 2017/104 karar sayılı kararı ile bölge adliye mahkemesinin kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.