23. Hukuk Dairesi 2015/8536 E. , 2017/2631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak, sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, asıl davada, davalı yüklenici kooperatif ile arasındaki 24.06.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşaatların süresinde tamamlamadığını ileri sürerek, eksik ve ayıplı iş bedeli ile kira tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini; Birleşen davada, 6319 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın davalı yüklenici kooperatifçe 24.07.2000 tarihinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediğini ileri sürerek, kira tazminatı ve sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; 3 ve 6 parselde yapılacak işlerin bir bütün olduğu, yapılan iş ile yapılmayan işe göre yüklenicinin tamamlamış olduğu iş miktarının %90 seviyesinin altında kaldığı gerekçesiyle, davacı ile davalı kooperatif arasındaki ...6. Noterliği"nin 24.06.1997 tarihli sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, akdin feshi talep edildiğinden müspet zarar kapsamındaki kira tazminatı talebinin reddine, asıl davadaki kira tazminatı ve eksik iş bedeli istemi yönünden ise; davalı kooperatif aleyhindeki istemin reddi ile davalı şirket açısından kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyasında mevcut Ticaret Sicil Memurluğu yazısından davalı kooperatifin 29.07.2013 tarihinde sicilden terkin edildiği, başka bir dava dosyasında tekrar ihya edilerek 25.12.2015 tarihinde sicile tescil edilerek eldeki davadaki hüküm tarihinden sonraki aşamada tekrar tüzel kişilik kazandığı anlaşılmaktadır.
Taraf teşkili dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re"sen araştırılması gerekli bir husustur. Davalı kooperatifin ticaret sicilinden silinerek tüzel kişiliğinin sona erdiği 29.07.2013 tarihinden sonra bu davalı aleyhine yargılamada herhangi bir usul işlemi yapılmaksızın davacı tarafa kooperatifin ihyası amacıyla süre verilmesi, ihya işlemi yapılıp davada taraf olmasının sağlanmasından sonra işin esasına girilmesi gerekmektedir. Davalı safında yer alan kooperatif yargılama aşamasında temsil edilmeden davanın sonuçlandırılması mümkün değildir.
Mahkemece, birleşen davada dava dilekçesi, davalı kooperatife tebliğe çıkmış, adresin kapalı olması sebebiyle tebliğ edilememiş, dava dosyalarının birleştirilmesinden sonra alınan 11.07.2014 tarihli bilirkişi raporu davalı kooperatifin tüzel kişiliğini yirtirdiği aşamada kooperatife ait olduğu belirtilen adrese tebliğe çıkmış, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan mahkemece yargılamaya devam edilerek davalı kooperatifin savunma hakkı ihlâl edilerek hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda belirtilen bu durum, dava şartı olan taraf teşkilinin yargılamanın her aşamasında var olması ilkesine aykırı olmakla birlikte 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasa"sının 36. maddesi gereği adil yargılanma hakkı ile bu hakkın uzantısı olan ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını zedeleyen önemli bir usul hatası olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan sebeplerle, taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.