Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13636
Karar No: 2017/6870
Karar Tarihi: 06.11.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13636 Esas 2017/6870 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/13636 E.  ,  2017/6870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekilleri Avukat ..., Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 18/02/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının, davalı ..."ye yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının diğer davalı ..."a yönelik temyiz itirazlarına gelince,
    Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, ... plakalı aracın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine, aracın trafik kaydının iptaline ve kendi adına tesciline, tescil talebinin mümkün olmaması halinde ise aracın satış ve rayiç bedeline ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000-TL"nin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur.Davalılardan ... araba kiralamadığını, davaya konu işlemlere ilişkin olarak imza atmadığını, ortada dolandırıcılık bulunduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ... ise, iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, bedel karşılığında aracı satın aldığını ve satış işleminin noter aracılığıyla gerçekleştiğini, satış bedelinin aracın piyasa rayici olup, resmi evraka güvenerek bu işlemi gerçekleştirdiğini, kendisinin 2.el araç alım-satımı işiyle iştigal ettiğini söz konusu aracı 1 ay açık otoparkta sergilediğini, müşteri çıktığında da sattığını, alım ve satım sırasında aracın üzerinde ne bir şerh, ne de çalıntı kaydına rastlanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ... "ın iyiniyetli 3.kişi olduğu ve her iki davalı hakkında da hazırlık soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararların kesinleştiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir.Türk Medeni Kanunu"nun 988. maddesi; bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur hükmünü öngörmektedir. Ancak, bir malın zilyedi onu başkasına emanet etmiş olmayıp çaldırma, gasp, unutma gibi bir nedenle elindençıkarmış bulunuyorsa, üçüncü şahıs böyle bir malı iyi niyetle iktisap etmiş olsa dahi onun iktisabı geçerli değildir. Gerçekten Medeni Kanun"un 989. maddesi bu konuda açık düzenleme içermektedir. Buna göre, taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir
    Görülüyor ki, kanun iyi niyetin korunması hususunda emaneten bırakılan mallarla sahibinin elinden rızası olmaksızın çıkan mallar arasında bir ayrım yapmıştır. Bu ayrım şu düşünceye dayanmaktadır; malı başkasına emaneten bırakan kimse az çok risk altına girmiş ve emaneten verdiği şeyin alan tarafından başkasına geçirilmesi tehlikesini göze almış sayılabilir. Oysa bir malı rızası olmadan elinden çıkaran kimsenin böyle bir riske önceden katlandığı söylenemez. Böyle olunca bir malı iyi niyetle iktisap eden üçüncü kişinin menfaati, malı emaneten veren kimsenin menfaatine tercih edilmekte; rızası olmadan malını elinden çıkaran kimsenin menfaatine ise feda edilmemektedir. Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi iyi niyetli üçüncü kişi bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse asıl mal sahibinin gerek bu şahıs gerekse daha sonraki müktesipler aleyhine açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır: Böyle hallerde iyi niyetli üçüncü kişinin bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse mahkeme asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez. Hukuk Genel Kurulunun 25/09/2002 tarih, 2002/4-608 esas, 2002/643 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.Dosya kapsamından; davacının aracını kira sözleşmesi ile davalı ..."ye teslim ettiği ve bu aracın davacıya ait bilgileri içeren sahte kimlikle davalılardan ..."a satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı kendisine ait aracı kiralamış olduğundan araç malikinin rızası ile elinden çıkmıştır. Bu noktada davalılardan ..."ın iyi niyetli olup olmadığının irdelenmesi gerekir. Olayla ilgili ceza soruşturmasında davalılar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca davalılardan ..."ın sahte kimlik kullanan kişiler ile birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğratmak istediği yönünde bir delil bulunmadığından davalılardan ..."ın iyi niyetli olduğu kabul edilmelidir. O halde; davacının araç mülkiyetinin tespiti davasını kazanabilmesi için davalılardan ..."ın satış bedeli olarak ödemiş olduğu bedeli kendisine iade etmesi gerekir. Mahkemece hükümde bedelin ödenmesi halinde aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi