3. Hukuk Dairesi 2017/2857 E. , 2018/3839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu 7 katlı dükkanın 12/09/2009 tarihinde 10 yıl süreyle davalı şirkete mobilya mağazası olarak kullanmak üzere kiraladığını, davalının 19/07/2012 tarihinde ihtarname çekerek sözleşme süresi dolmadan hiçbir sebep göstermeksizin ihtar tarihinden itibaren 90 gün içinde taşınmazı tahliye edeceğini, davacıların üçüncü bir kişi ile yeni kira sözleşmesi yapabileceğini bildirdiğini, davalının bayiliği bıraktığı için taşınmazı tahliye edeceğini söylediğini, oysa davalının kendi markası olan “... Mobilya” markasıyla da mobilya işi yaptığını, ihtarnameyi çektiği tarihte ve sonrasında da mobilya işi yapmaya devam ettiğini, davalının ihtarnamedeki süreye uymayarak 30/12/2012 tarihinde taşınmazı boşalttığını, bu tarihten sonra 01/01/2013 tarihi itibarı ile kira bedelini ödemediğini, davacıların tüm çabalarına rağmen taşınmaza yeni kiracı bulunamadığını, belirterek sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle davacıların uğramış oldukları kira zararı için şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla işleyecek yasal faizi ile beraber 10.000,00-TL"nin davalı şirket tarafından davacılara ödenmesine karar verilmesini istemiş, davacılar vekili 19/01/2015 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 71.000 TL artırarak davasını 81.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davalının, mobilya satışına devam etse de, mobilya markası olan Bellona bayiliğinin, bayilik sözleşmesinin sona ermesi sebebiyle bırakıldığını, dolayısıyla kiralananın kullanımı için zorunlu olan ikinci dükkanın kullanılması imkanının ortadan kalktığını, bu sebeplerle ... 3. Noterliğinin 19/07/2012 tarih ve 8502 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kiralanan mecurun tahliye edileceğinin davacılara bildirildiğini, bu bildirimden sonra davacı tarafın kiralananı ve anahtarını teslim almak istemediğini, bunun akabinde davalı tarafından ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/14 D.iş numaralı dosyası ile anahtarın mahkemenin kasasına teslim edildiğini ve davacılara da bildirimde bulunulduğunu, davacıların buna rağmen anahtarlarını almadığını, fiyatı yüksek tutarak gayrimenkulün kiralanmasını bir anlamda engellediklerini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, dava konusu taşınmazın tahliyesi ile yeniden kiraya verilmesi için gereken makul süre olan üç aylık kira bedelinin; aylık kira bedeli 8.500,00-TL"den hesaplanarak toplam 25.500,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 12.09.2009 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracı, tahliye tarihine kadar kira bedellerinden ve tahliye tarihinden itibaren ise sözleşmenin süresinden önce tek taraflı feshedilmiş olması nedeniyle makul süre kira bedelinden sorumludur. Davalı kiracının talebi üzerine ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/12/2012 tarih ve 2012/14 D.İş sayılı kararında taşınmazın anahtarlarının mahkeme emanet kasasında muhafaza altına alınmasına karar verildiği bu kararın davacılardan ...’a 17.01.2013 tarihinde diğer davacılara 14.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kiraya veren davacılara karar ilk olarak 14.01.2013 tarihinde tebliğ edildiğine göre, davacıların bu tarih itibariyle tahliyeden haberdar olduklarının ve kiracının taşınmazı 14.01.2013 tarihinde tahliye ettiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla davalı kiracının tahliye tarihine kadar kira bedelinden sorumlu olduğu gözetilerek bu tarihe kadar olan kira alacağına da hükmedilmesi gerekirken sadece 3 aylık makul süre kira bedeline hükmedilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm ve davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.