21. Hukuk Dairesi 2016/6751 E. , 2017/9261 K.
"İçtihat Metni"...
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı ... vekilinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.09.2001-15.4.2007 tarihleri arasında ..." nda geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 01.09.2001 ile 30.09.2005 tarihleri arasındaki hizmetinin tespitine ilişkin talebin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davacının 01.06.2005 ile 15.04.2007 tarihleri arasındaki hizmetinin tespitine ilişkin talebinin sübut bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının ihtilaflı dönemde 10.01.2005- 31.05.2005 tarihleri arasında 1024649 sicil numaralı ... İnş. ( ... temizlik işi) ünvanlı ....bünyesinde bulunan binaların temizlik işi ... adresli işyerinde sigortalı bildirimlerinin bulunduğu, davacı tanıkları ile ihtilaflı dönem okul müdürlerinin dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
.../...
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davalı işyerinin 2005 yılından sonra okulun temizlik işlerini ihale ile verip vermediği, davacının 31.5.2005 tarihinden sonra ilgili okulda çalışıp çalışmadığı tespit edilerek işin aynı okulda aynı mahiyette geçtiğinin tespit edilmesi halinde, blok çalışma söz konusu olacağından hak düşürücü sürenin gerçekleşmediği kabul edilerek işin esasına geçilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının çalışmasının kesintisiz olması halinde 30.09.2005 tarihinden önceki çalışma yönünden hak düşürücü sürenin dolmayacağı göz önüne alınarak, öncelikle ilgili okulun ihtilaflı dönemde temizlik işlerinin ihale aracılığıyla başka işverenlere yaptırıp yaptırılmadığını sormak, eğer ihale ile yaptırıyorsa ihale evraklarını isteyerek ihale evraklarında şirketlere verilen işlerin tarihi netleştirilerek bu dönemler için ihaleyi alan şirketleri davaya dahil etmek, ihale kapsamında ne tür bir işin üstlenildiği açıkça sormak, ihale dönemi dışındaki süreler için ise işverenin resmi kurum olması sebebiyle belgelere dayalı ücret ödemesi dışında çalışma olamayacağı değerlendirilip, talep edilen dönemde ücret ödemelerinin kim tarafından yapıldığını açıklığa kavuşturarak, ilgili okulda ihtilaflı dönemde görev yapan, müdür, amir, yönetici, öğretmen gibi kişileri tespit ederek davacının çalışmasının başladığı ve bittiği tarihler ile eğitime ara verilen dönemde de çalışmasının olup olmadığını netleştirmek, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...