3. Hukuk Dairesi 2020/6203 E. , 2021/6320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, Buca ... Devlet Hastanesi"nde 25.03.2002 tarihinde Anestezi teknikeri olarak işçi statüsünde çalışmakta iken 14.11.2003 tarihinde memur kadrosuna geçirildiğini, İş Kanunu"na tabi olarak çalıştığı dönemde Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası"na üye olduğunu ve TİS"e göre hak ettiği alacaklarının ödenmemesi nedeni ile davalıya vekaletname vererek, işçilik döneminde hakettiği alacaklarının (TİS ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, hizmet zammı, konut yardımı, vasıta yardımı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti) alınması için dava açmasını istediğini, davalının İzmir 1. İş Mahkemesi"nin 2004/778 E. sayılı dosyası ile fazla mesai ve genel tatil ücreti talepli dava açtığını ancak üyelikten doğan diğer hak ve alacaklarının talep edilmediğini, talep edilen alacak kalemleri ile ilgili olarak da hatalı bir şekilde yasal faiz istenildiğini, daha sonra açılan İzmir 7. İş Mahkemesi"nin 2006/369 E. sayılı dosyasında ise alacak kalemlerine ilişkin hatalı istenen faiz türleri nedeniyle zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, 9.000,00TL"nin temerrüt tarihi olan 27.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 35.171,59TL olarak arttırmıştır.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosyaya kazandırılan 26.12.2011 tarihli bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle, 35.171,59TL"nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, bu bedelin 25.000,00TL"sine 06/02/2010 tarihinden, 10.171,59TL"sine de 06/01/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 19.3.2013 tarihli ve 2012/12051 esas, 2013/6727 karar sayılı ilamı ile; "Davaya konu uyuşmazlıkta, davalının davacının vekili sıfatıyla, davacının TİS"den doğan alacaklarının tahsili amacıyla dava açtığı, açılmış olan bu davada TİS"den kaynaklanan alacaklar için talep edilecek faizin en yüksek işletme kredisi faizi olması gerekirken, tüm alacak kalemlerine en yüksek banka mevduat faizi talep ettiği ve bu şekilde davacının zararının doğduğu hususu tartışmasızdır. Tartışmalı olan husus, davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı veya sorumluluğunun ne kadarla sınırlı olduğudur. Davalı vekil savunmasında, dava dışı 3. kişilerin vekili olarak takip ettiği dava dosyalarını örnek göstermiş ve o dosyalarda en yüksek devlet bankası kredilerine uygulanan faiz oranının esas alındığını, oysa kendi aleyhine açılan iş bu davada özel bankaların da faiz oranlarının dikkate alındığını, bu durumun kendi aleyhine adaletsizlik doğuracağını belirtmiştir. Hal böyle olunca, davalının daha önceki dosyaları örnek göstermesi üzerine, mahkemece bu husus üzerinde durularak, bilirkişilerden ek rapor alınması ve inceleme sonunda hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayanan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; Halk Bankası tarafından bildirilen faiz oranları da dikkate alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 2.287,04TL"nin 09/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 16/02/2017 tarihli, 2015/35620 esas ve 2017/1944 karar sayılı ilamı ile; "1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- ...Öte yandan benzer nitelikte ve aynı davalı"nın taraf olduğu bir kısım dosyalarda da, Dairemizce bozma kararı verilmiş olup, bozma ilamında Davalı vekilin aleyhine açılan davalar ile, örnek gösterdiği dava dosyalarında faiz oranı konusunda farklılık bulunduğu belirtilerek çelişkinin giderilmesi istenmiştir. (Dairemizin 18.6.2013 gün ve 2012/11887-2012/16514 sayılı karar)
Mahkemece, uygulanabilir en yüksek işletme kredisi faizinin tespiti için davacının da talebi doğrultusunda ilgili bankalara müzekkereler yazılmış ancak Türkiye Ekonomi Bankası"na yazılan müzekkere cevabı temin edilmeden dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda yukarıda lafsı geçen ilkeler doğrultusunda rapor tesis edilmeye çalışılmış ise de TEB"den cevap gelmediği için o bankaya ait faiz oranının tespit edilmediği yine emsallerde belirtildiği üzere davalının taraf olduğu aynı nitelikte dosyaların dosya arasında bulunmadığından incelenmediği belirtilmiştir. Bu noktada raporun hükme esas teşkil edemeyecek oranda eksik olduğunun kabulü gerekir. Öyleyse mahkemece yukarıda bahsi geçen eksiklikler giderilerek, ek rapor tesisi ile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davalının taraf olduğu benzer ve kesinleşmiş olan dosyalarda yer alan en yüksek faiz oranları esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 11.209,59TL"nin 06/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Mahkemece fiilen uygulanan en yüksek işletme kredisi faizinin tespiti için bankalara müzekkere yazıldığı, davalının taraf olduğu benzer ve kesinleşmiş dosyalarda Türkiye İş Bankasının işletme kredisi faizlerinin sorulduğu müzekkerelere, bankalarında fiilen işletme kredisi faizinin uygulanmadığı belirtilerek Merkez Bankası"nın belirlediği azami faiz oranlarının bildirildiği, bilirkişiler tarafından yapılan hesaplamada bu oranların dikkate alındığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, Türkiye İş Bankası"nda fiilen uygulanan faiz oranının yıllara göre ayrı ayrı ne olduğu netleştirilerek ve gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.