
Esas No: 2016/8787
Karar No: 2017/9273
Karar Tarihi: 14.11.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8787 Esas 2017/9273 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı, kesinleşen mahkeme hükmüne ait tazminatın bakiye kalan kısmının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne,
Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş görmezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece 2.267,02 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 30/03/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 06/11/2015 tarihli dava dilekçesiyle 30/03/2005 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle 2.267,02 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu, dava dilekçesinin davalı vekiline 08/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilinin 22/12/2015 tarihinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı def"inde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddeleri gereğince 10 yıldır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Somut olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı ortadadır.
Hal böyle olunca, 06/11/2015 tarihinde dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat isteminin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, Mahkemece süresi içerisinde davalı vekili tarafından ileri sürülen zamanaşımı def"inin kabul edilerek, maddi tazminat isteminin zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.