MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, suç delillerini gizleme
HÜKÜM : ... hakkında; TCK"nun 81/1, 35, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezası,
TCK"nun 81/1, 35, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası
6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 52/2-4, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve taksitli 1000 TL adli para cezası,
... hakkında; TCK"nun 81/1, 35, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezası,
TCK"nun 81/1, 35, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası,
6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 52/2-4, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve taksitli 1000 TL adli para cezası,
... hakkında; Suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçuyla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına
6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 52/2-4, 53/1, 58/6, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve taksitli 1000 TL adli para cezası


TÜRK MİLLETİ ADINA

1)Sanık ... hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 15.05.2013 tarihli iddianame ile usulüne uygun bir şekilde açılmış kamu davası bulunmadığı, İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.05.2013 tarihli görevsizlik kararında ise bu suçla ilgili olarak sevk maddesi gösterilmesinin açılmış bir davanın varlığını göstermeyeceği anlaşılmakla, Cumhuriyet savcısının bu suçtan açılmış bir dava olması nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinden bahisle yapmış olduğu temyiz talebinin CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, sanık hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan herzaman kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
2)Sanıklar ... hakkında mağdurlar ... ve Serkan"a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet; sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin Cumhuriyet savcısı, sanıklar ... müdafii ile sanık ... tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 08.06.2010 gün, 2010/1-35-140 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat zıtlığının bulunduğunun kabulü gerektiğinden; somut olayda aynı suçlardan yargılanan sanıklar ... arasında menfaat zıtlığı bulunduğu anlaşıldığı halde, sanıkların savunmalarının ayrı ayrı müdafiiler yerine aynı müdafiler tarafından yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 152. ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38. maddelerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede, sanık ... ile Cumhuriyet savcısının ise temyiz dilekçelerindeki temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı, temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre ve bozmanın mahiyetine göre sanık ..."ın tahliye talebinin REDDİNE, 27/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
27/02/2017 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., müdafii Avukat ..."un yokluğunda 02/03/2017 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.